Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12048 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2612 - Esas Yıl 2015





T.C. YARGITAY 7. Hukuk DairesiMahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : AlacakYARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı, davalı işyerinde 01.01.1998-31.01.2013 tarihleri arasında kalite kontrol elemanı olarak çalıştığını, iş akdini emeklilik nedeniyle sonlandırdığını ileri sürerek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının emekli olarak işten ayrıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacının giydirilmiş ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret, işçinin brüt ücretidir. O halde, kıdem tazminatı, işçinin fiilen eline geçen ücreti üzerinden değil, sigorta primi, vergi, sendika aidatı gibi kesintiler yapılmaksızın belirlenen brüt ücret göz önünde tutularak hesaplanır. Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanununun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler hesaplamada dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası prim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir. Somut olayda, bilirkişi tarafından davalı işyerinde çalışanlara yemek ve servis hizmeti sunulduğu belirlenmesine rağmen, davacının kıdem tazminatı, bu hizmetlerin bedelleri konusunda araştırma yapılmadığı gerekçesi ile çıplak ücret üzerinden hesaplanmış ve mahkemece hüküm altına alınmıştır. Yapılacak iş, yukarıda belirtilen şekilde davacının temel ücretinin yanında asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutularak ve ilgili kuruluşlardan işyerinin niteliği ve davacının çalışma dönemi de belirtilerek 1 öğün yemek bedeli ve servis bedelinin ne kadar olduğu sorulup belirlenecek giydirilmiş ücret üzerinden hesaplama yapmaktır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin kıdem tazminatının eksik şekilde hesaplanmış olması hatalı olup bozma nedenidir. 3- Taraflar arasında asgari geçim indirimi alacaklarının ödenip ödenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini iddia etmiştir. Bilirkişi, dosyada bulunan imzalı maaş bordrolarından 2009 yılında aylık 49,95 TL, 2010 yılında aylık 82,01 TL, 2011 yılında aylık 89,61 TL, 2012 yılında 99,73 TL asgari geçim indirimi tahakkuku yapılıp ödendiğinin görüldüğünü belirterek asgari geçim indirimi alacağı hesabı yapmamıştır. Mahkemece, asgari geçim indirimi alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da kabul edildiği üzere, imzalı ücret bordroları ile belirlendiği gibi davacının davalı işyerinden 2009-2010-2011-2012 yıllarına ilişkin asgari geçim indirimi alacağı bulunmamaktadır. Ancak, sunulan imzalı ücret bordrolarının sadece 2009-2010-2011-2012 yıllarına ait olması ve 2008 yılına ait asgari geçim indirimi ödemeleri ile ilgili dosyada belge bulunmaması nedeniyle davacının 2008 yılına ilişkin asgari geçim indirimi alacağı hakkında karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle asgari geçim indirimi alacağı talebinin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca, davalının sunduğu 2013 yılı Ocak ayına ilişkin bordro imzasız olup bu ay ücret bordrosu ile tahakkuk ettirilen asgari geçim indiriminin davacıya ödenip ödenmediği belirlenmeden karar verilmesi de isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş, davacının ücret ödemelerine ilişkin özellikle 2013 yılı Ocak ayı ödemesini de kapsayacak şekilde banka hesap ekstreleri getirtilmek suretiyle bordroda tahakkuk ettirilen miktarın ödenip ödenmediği tespit edilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. 4- Fazla çalışma ücretinin hesaplandığı 01.07.2012-31.12.2012 tarihleri arasında 26 hafta bulunmasına ve bu dönem imzalı bordrolarından sadece bir ay bordrosunda fazla çalışma tahakkuku bulunmasına rağmen 18 hafta üzerinden yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulmuş olması da hatalıdır. Yapılacak iş, 01.07.2012-31.12.2012 tarihleri arasındaki dönem için 22 hafta üzerinden davacının fazla çalışma alacağını bilirkişiye yeniden hesaplatmak ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.