Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11399 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2644 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : AlacakYARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı, işçilik alacakları ödenmediğinden iş akdini haklı olarak feshettiğini, davacının 17 yılı aşkın süre davalının yanında çalıştığını, 15 yıllık hizmeti ve 3600 gün primi olan bir işçinin kıdem tazminatına hak kazandığını iddia ederek kıdem tazminatı, ubgt, yıllık izin ve fazla mesai ücretleri alacağını talep etmiştir. Davalı; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının işe girdikten sonra askere gidinceye kadar çalıştığını, askerden geldikten sonra tekrar iş başı yaptığını, davacının en son 21/01/2012 tarihinde ... da iş bulduğunu ve orada çalışacağını ifade ederek iş akdini kendisinin feshettiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafından yapılan ıslahın, süresinde olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilmesi imkânını sağlamaktadır. İki taraf da duruşmada hazır iseler ıslah sözlü olarak yapılabilir. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. HMK 181. maddesinde kısmi ıslah için, bir haftalık süre verileceği ve süresi içinde yapılmaması durumunda ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edileceği açıkça hükme bağlanmıştır. Ayrıca HMK'nun 90. maddesinde sürelerin kanunda belirtileceği veya hakim tarafından tespit edileceği, kanunda belirtilen istisna durumlar dışında hakimin kanundaki süreleri artırıp eksiltemeyeceği bildirilmiştir. Somut olayda davacı vekili, bilirkişi raporunun dosyaya sunulmasından sonra 01/04/2014 tarihli duruşmada davasını ıslah etmek üzere mahkemeden talepte bulunmuş, mahkemece kendisine süre verilmiştir. Ancak davacı yasal bir haftalık süreden sonra 25/04/2014 tarihinde davasını ıslah etmiş ve harcını da aynı gün yatırmış, mahkemece ıslah edilen değerler üzerinden hüküm kurulmuştur. Mahkemece süresinde yapılmayan ıslaha değer verilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.