Taraflar arasında kadastro tesbitine itirazdan doğan dava sonucunda yerel mahkemesince oluşturulan hükmün davacılar tarafından temyizi üzerine adı geçen davacıların temyiz inceleme isteklerinin Daire kararında açıklanan hukuksal nedenlerle açık bir deyişle yerel mahkemece davacıların temyiz inceleme isteklerinin süre aşımından reddine ilişkin hükmün yasal süresinde temyizi üzerine yerel mahkemece oluşturulan hükmün Daire kararında açıklanan nedenlerle onanarak yerel mahkemesine gönderilmesi üzerine ADALET BAKANLIĞI HUKUK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN 26.11.2007 gün B.03.O.HİG.0.00.00.03-153.01-161-2007-25245 SAYILI YAZILARI İLE HÜKMÜN KANUN YARARINA TEMYİZ EDİLMESİ İÇİN DAVA DOSYASI VE EKİ BELGELERİN YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA GÖNDERİLDİĞİ T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ 16.1.2008 GÜN 2007/273227 sayılı yazıları ile usulün 427/6 maddesi hükmü uyarınca yerel mahkemenin oluşturduğu önceki günlü hükmün kanun yararına bozulması istenilmekle; Tetkik hakiminin sözlü açıklamaları dinlendi, dosyadaki raporu okundu; Kadastro sırasında dava konusu 2 parsel sayılı taşınmaz tutanağında belirtilen hukuksal olgulara dayanılarak davalı ihsan Adil Soyubey ve paydaşları adına tesbit edilmiştir. İtirazları kadastro komisyonunca reddedilen davacılar Ali Yiğit ve arkadaşları tapu kaydına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece davacıların davasının reddine karar verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında kararlılık kazanan görüşlere göre 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için dava dosyasının keşfe hazır hale getirilmiş olması, uyuşmazlığın sağlıklı biçimde çözümlenebilmesi için taşınmaz başında keşif yapılmasının zorunlu olması, kanıtlama yükümlülüğü kendisine düşen tarafın mahkemece verilen makul yada kesin önel içerisinde keşif giderlerini özürsüz olarak mahkeme veznesine depo etmemiş olması gerekir. Bu olgular eşliğinde somut olayda uyuşmazlığın sağlıklı bir biçimde çözümlenebilmesi için dava konusu 2 parsel sayılı taşınmaz başında keşif yapılmasının zorunlu olduğu, dosyanın keşfe hazır hale getirildiği davacı tarafın kendisine usulün 163 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca verilen kesin süre içerisinde keşif giderlerini mahkeme veznesine yöntemine uygun şekilde depo etmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Nevarki dosya içeriğinden daha önce taşınmaz başında iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden keşif yapıldığı da anlaşılmaktadır. Somut olayda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36. maddesi hükmünün uygulama olanağının bulunmadığı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca mahkemece daha önce taşınmaz başında keşif yapıldığı gözönüne alınmalı, toplanan deliller bu çerçevede değerlendirilerek sonucuna göre bir başka deyişle "mevcut delil durumuna" göre karar verilmelidir. Mahkemece dava konusu taşınmaz başında yapılan keşif ve uygulama yetersiz görüldüğü takdirde önceki günlü yetersiz keşfi tamamlayacağı nitelikte dava konusu taşınmaz başında keşif yapılmalı, gerekli keşif giderlerinin ileride haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek koşuluyla hazineden karşılanacağı düşünülmelidir. Mahkemece bu olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, YARGITAY BAŞSAVCILIĞININ temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün HUMK.nun 427/6 maddesi hükmü uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, Kararın onaylı bir örneğinin Adalet Bakanlığınca Resmî Gazete’de yayınlanmak üzere onaylı bir örneğinin de Yüksek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, dava dosyasının ise yerel mahkemesine gönderilmek üzere Yüksek Yargıtay Başsavcılığına gönderilmesine, 18/3/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.