Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10960 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17107 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : Alanya İş MahkemesiTarihi : 24/06/2014Numarası : 2013/680-2014/435YARGITAY İLAMITaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı; davalıya ait iş yerinde 03/08/2012 tarihinden 15/11/2013 tarihine kadar ara vermeden soğuk şefi olarak çalıştığını, iş akdinin işverence haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı; davacının yapılan iş sözleşmesi ile sezonluk çalışmayı kabul ettiğini ve iş akdinin sezon sonunda askıya alınacağını bildiğini, davacının zam isteği kabul edilmeyince işi terkettiğini, İşe gelmemesi nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazanamadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır. Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.Somut olayda; davacının çalışma süresinin günde 11 saat olduğu kabul edildiği halde, ara dinlenmesi olarak günlük çalışmasından 1 saat yerine, 1,5 saat indirim yapılması hatalı olup bozma nedenidir.3-Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamayacağı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda; dosya içerisinde dinlenen tanık beyanlarına göre davalı iş yerinde davacının ve kışın çalışmaya devam eden tüm çalışanların, eleman eksikliği nedeniyle kış mevsiminde de, yaz sezonunda olduğu gibi çalıştıkları anlaşıldığından davacının kış sezonundaki çalışmaları yönünden de fazla mesai hesabı yapılması gerekirken, kış sezonunu dışlayarak fazla mesai hesabı yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması hatalıdır.O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 03.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.