Mahkemesi : Sakarya İş MahkemesiTarihi : 26/02/2013Numarası : 2012/116-2013/138 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine 2-Davacı, davalı işyerinde tır şoförü olarak çalıştığını, Avrupa’ya gidip geldiğini, kendilerine her sefer için 450,00 sefer primi ödendiğini, iş akdinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini, 2007 yılından 12 aylık, 2008 yılından Eylül -Ekim –Kasım –Aralık aylarına ait, 2009 ve 2010 yıllarından 12şer ay ve 2011 yılından 11 ay olmak üzere toplam 51 aylık asgari ücret maaşlarının ve son 2011 yılı Ekim ayına ait 900,00Euro harcırah alacağının ödenmediğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının izin dönüşü işe gelmediğini bu nedenle devamsızlık nedeniyle iş akdinin haklı sebeple feshedildiğini, tüm haklarının ödendiğini ve yıllık iznini kullandığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiği hususunun davalı tarafından ispatlanamadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının sefer primi yanında, aylık akdi asgari ücret alıp almadığı ve ödenmeyen ücret alacağının miktarı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Dinlenilen tüm tanıklar, işyerinde, gidilen ülkeye göre değişen miktarda olmakla birlikte sefer başı 450,00 Euro karşılığı ücret ödendiği ve her ne kadar iş akitlerinde asgari ücret tutarı üzerinden maaş ödeneceği belirlenmiş olsa da, fiilen böyle bir ödemenin yapılmadığını beyan etmişlerdir. Davacı ise, kendisine 51 aylık ücret alacağının ödenmediğini ve iki aylık 900,00 Euro harcırah alacağı olduğunu belirterek ücret ve harcırah alacağını talep etmiştir. Bu durumda davacının ücret alacağı talebi ile, sözleşme gereği ödenmesi gereken asgari ücret alacağını kastettiği açıktır. Oysa bilirkişi, davacının sefer başına 450,00 Euro sefer primi alacağı olduğundan bahisle ödendiği ispatlanan rakamları mahsup etmek suretiyle ücret alacağı hesabı yaparak, davacının 33.607,28TL ücret alacağı olduğuna dair rapor düzenlemiş ve mahkeme de bu raporu hükme esas alarak karar vermiştir. Ancak, bilirkişinin ücret alacağı konusundaki hesaplaması yanlıştır. Çünkü, davacının “asgari ücret” üzerinden ücret alacağı ve iki aylık 900,00 Euro sefer primi alacağının ayrı ayrı hesabı gerekirken, asgari ücret alacağını hesaplamaya hiç dahil etmeden ve sefer primi alacağını da, davacının talebini aşar şekilde hesaplayarak düzenlediği rapor hükme esas almaya elverişli değildir. Mahkemece yapılacak iş; davacının iki aylık 900,00 Euro harcırah alacağı ile, sözleşme gereği her ay ödenmesi gereken asgari ücretin ödenip ödenmediğinin banka ve işyeri kayıtları ile belirlenmek ve ödenmeyen kısım varsa, bu kısmın, taleple bağlı kalınarak ve ilk kararı davacının temyiz etmediği de gözetilerek hüküm altına almaktır. Mahkemece yazılı şekilde verilen karar isabetsiz olup bozma nedenidir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde, davalıya iadesine 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.