Mahkemesi : İzmir 5. İş MahkemesiTarihi : 10/11/2014Numarası : 2013/499-2014/687YARGITAY İLAMITaraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 02.06.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı B.. Ü.. vekili Av.E.. K.. geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız feshedildiğini ve çalıştığı süre zarfında hak ettiği yıllık izinlerin büyük bir kısmı kullandırılmadığını, kullandırılmayan yıllık izin ücretlerinin de ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ve fazla çalışma alacağı talep etmiştir. Davalı, iş sözleşmesini davacı işçinin kendisinin sonlandırdığını, davacının istifa etmeden 4 gün önce dava dışı bir şirketin hisselerinin yarısını devraldığını, davacının başka bir şirketi devralarak bu şirketin işlerini yürütmek üzere kendi isteği ile istifa ettiğini, dava dilekçesinde hangi yıla ait yıllık iznini kullanmadığını açıkça beyan etmesi ve buna ilişkin bir talepte bulunması gerektiğini, yıllık izinlerin büyük bir kısmının kullanılmadığı iddiasının hangi yıllara ilişkin talepte bulunulduğunun belirsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu uyarınca davacının fazla çalışma karşılığı ücretleri ödenmediğinden davacı işçinin feshinin haklı nedene dayandığını, davacının hak ettiği 210 günlük yıllık izinlerin kullandırıldığı ya da ücretinin ödendiğinin ispat edilemediğini belirterek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, davalı vekili, bilirkişi raporuna itirazlarını içeren 04.07.2014 havale tarihli dilekçesi ile,"... davacı tüm yıllık izinlerini kullanmıştır ve yıllık izin ücreti alacaklısı değildir. Davacıya yıllık iznini kullanıp kullanmadığıhususunda yemin teklif ediyoruz..." şeklinde beyanda bulunduğu görülmüş ayrıca ve açıkça bir yemin metninin ise tanzim edilmediği görülmüştür.Mahkemece, davalı vekilinin mazeret dilekçesi gönderdiği 17.07.2014 tarihli duruşmanın 3 nolu ara kararı ile "davalı vekilinin yemin teklifinin icrası yönünden davacı vekilince davacı asilin gelecek duruşmada hazır edilmesinin istenilmesine" karar verilmiş, takip eden ve yine davalı vekilinin mazeret nedeniyle katılmadığı 22.10.2014 tarihli duruşmada davacı asil, " ben davalı işyerinde çalıştığım sürece hiç yıllık iznimi kullanmadım ayrıca yıllık izin ücreti adı altında herhangi bir ödeme de yapılmamıştır" şeklinde beyanda bulunup beyanında da ısrar ettiği görülmüştür. Ancak mahkemece, davacının yemini yaptırılırken talep gözetilmeksizin ve bu husus yemin metni kapsamında açıklattırılmadan sonuca gidilmesi eksikliktir. Çünkü dava dilekçesinde belirtilen " ...çalıştığı süre zarfında hak ettiği yıllık izinlerin büyük bir kısmını kullandırmamış, kullandırılmayan yıllık izin ücretleri de verilmemiştir" şeklindeki talebi aşar vaziyette ve sanki çalıştığı süre zarfında hiç yıllık izin kullanmamış gibi değerlendirilerek yıllık izin alacağının hüküm altına alınması hatalıdır. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.