Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10643 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7626 - Esas Yıl 2015





İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı Bakanlık vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı, davalı işyerinde veri hazırlama operatörü olarak çalışırken 2010 yılında ücretlerinin düşürüldüğünden bahisle ücret alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, davacının ücretlerinin düşürüldüğünü ancak davacının buna muvafakatı olduğunu, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacının 2009 yılına göre taban ücretinin 2010 yılında ve sonrasında düşürüldüğünü bu nedenle davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacının ücret alacağı olup olmadığı konusunda konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir. İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. 4857 sayılı Yasanın 62. maddesinde İş Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamayacağını amirdir. Ancak işçinin muvafakatı bu kuralın istisnasıdır. Somut olayda, davacı veri hazırlama operatörü olarak çalışırken 2009 yılından sonra ücretlerinin düşürüldüğünü bu nedenle ücret alacağı olduğunu ileri sürmüş, mahkemece de davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak dosyaya sunulan iş akitlerinin incelenmesinde, davacı ile her sene ayrı ayrı iş akdinin yapıldığı, her iş akdinde dönem ücretinin belirlendiği ve davacının da bu sözleşmeleri imzaladığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ücretinin düşürülmesine muvafakatı olduğunun kabulü zorunludur. Tarafların karşılıklı rıza ile belirledikleri ücretin bir önceki dönemden düşük olmasının davacıya ücret farkı talep etme hakkı vermeyeceği de açıktır. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.