Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10631 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 232 - Esas Yıl 2015





İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine 2-Davacı, davalı işyerinde banka memuru olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği, kendisinden baskı ile istifa dilekçesi alındığından bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı, davacının iş akdini istifa ederek kendisinin feshettiğini, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, şarta bağlı istifa dilekçesinin geçerli olmadığı, yasal hakların ödenmesi koşuluyla işten ayrılma isteğini içeren bildirimin iş sözleşmesinin tek taraflı olarak istifa suretiyle sona erdirme iradesini taşıyan bir beyan olarak kabul edilemeyeceği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.İş akdinin istifa ile sona erip ermediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini derhal feshi 4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı yasanın 17 nci maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında Yasada işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir. İşçinin haklı nedenle derhal fesih nedenleri mevcut olduğu ve buna uygun biçimde bir fesih yoluna gideceği sırada, iradesi fesada uğratılarak işverence istifa dilekçesi alınması durumunda da istifaya geçerlilik tanınması doğru olmaz. Bu durumda işçinin haklı olarak sözleşmeyi feshettiği sonucuna varılmalıdır. İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Somut olayda, davacı yasal haklarının saklı tutarak istifa etmiştir. Yapılan yargılama sonrasında ise davacının fazla mesai alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davacının iş akdini haklı nedenlerle feshettiğinin kabulü olaya daha uygun düşmektedir. İş akdini kendisi fesheden davacı, ihbar tazminatı talep edemez. Bu nedenle davacının ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.Ayrıca, davalı şirketin adının .. olmasına rağmen başlıkta .. olarak yazılması da hatalı olmuştur.O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.