Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10515 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17148 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de; HUMK'nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin feshedildiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının fazla çalışmasının olmadığını, genel tatillerde de çalışmadığını, istisnaen olsa da bu alacakların kendisine ödendiğini, puantaj kayıtları, bordrolar ve banka kayıtları ile bu durumun sabit olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, ‘’taraf tanıklarının anlatımlarına göre davacının fazla mesai yaptığı ve bayram tatillerinde çalıştığı görülmekle bu yöndeki ispat külfeti davacı tarafça yerine getirilmiştir’’ denilmek suretiyle davacının çalışmadığı günler gözönünde tutularak fazla mesai alacağından %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacının fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan fazla çalışma ile bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.Fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.İmzalı ücret bordrolarından, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir. Fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ücretlerinin uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştırAncak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.Mahkemece; davacının fazla çalışma alacaklarının 2011 yılı 11. ayından sonraki dönem için puantaj kayıtlarına göre hesaplandığı anlaşıldığından başka bir deyişle bu dönem için tanık beyanlarına dayalı hesap yapılmadığından bu dönem için takdiri indirim yapılamayacağının gözetilmemesi, davacının tanık beyanlarına göre hesaplanan ulusal bayram genel tatil ücretlerinden takdiri indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, davacının 2008-2009-2010 ve 2011 yıllarında ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilmiş olup bu günlerde yapılan çalışmaların varsa 7,5 saatlik kısmı aşan bölümünün fazla çalışma hesabına dahil edilebileceği, aksine uygulamanın mükerrer yararlanmaya yol açacağı gözönüne alındığında Mahkemece bu hususa açıklık getirmeyen bilirkişi raporuna itibarla sonuca gidilmesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 28/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.