Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 102 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 368 - Esas Yıl 2012





Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:Kadastro sırasında dava konusu 107 ada 20 parsel sayılı 21.216,17 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayanılarak davalı Hazine adına, aynı sebebe dayanılarak 107 ada 22 parsel sayılı 13.377,69 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ölü S.. U.. adına, 107 ada 28 parsel sayılı 15.784,49 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Şehri Uzun adına, 119 ada 1 parsel sayılı 14.999,35 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tutanağın beyanlar hanesinde ölü olduğu belirtilmek suretiyle Z.. Ö.. adına, 107 ada 57 parsel sayılı 12.996,77 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ve tutanağın beyanlar hanesinde ölü oldukları belirtilmek suretiyle eşit paylarla Z.. Ö.. ve T.. T..adına tespit edilmiş, dava konusu 107 ada 56 parsel sayılı 749.842,98 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise mera niteliği ile sınırlandırılmıştır. Davacılar M.. E.. Ö.. ve İ.. Ö.., miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı M.. E.. Ö..'ün davasının reddine, davacı İ.. Ö..'ün davasının kısmen kabulüne, dava konusu 119 ada 1, 107 ada 20 ve 22 parsel sayılı taşınmazların 1/2'şer hisselerinin davacı İ.. Ö.. adına taşınmazların geriye kalan 1/2'şer hisselerinin ve 107 ada 28 ve 57 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline, 107 ada 56 parsel sayılı taşınmazın ise tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Kural olarak öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre davada taraf koşulunun oluşturulmamış olması başlı başına bozma nedenidir. Davalı Z.. Ö.. mirasçılarından M.. Ö.. ve S.. U.. mirasçılarından İ.. U..'un İlçe Nüfus Müdürlüğü'ne yazılan yazı cevabı doğrultusunda Mernis sistemine kayıtlı adresleri belirlendiği halde mernis adreslerine tebligat çıkarılmadan ve davalı S.. U..'un ise yine İlçe Nüfus Müdürlüğü yazı cevabına göre Trinstirol/Avusturya'da ikamet ettiği bildirildiği halde yurtdışındaki açık adresi araştırılmadan ilanen tebligat yoluna gidildiği, bir başka anlatımla ilanen yapılan tebligatların geçersiz olduğu, ayrıca davalı S.. U.. mirasçılarından 1996 doğumlu C.. U.. ve 2000 doğumlu H.. U..'un dava ve karar tarihi itibariyle reşit olmadıkları halde velayetleri altında bulundukları anneleri yerine kendilerine tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır.6100 Sayılı Yasanın 27. maddesi hükmüne göre hakim, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hüküm veremez. Hal böyle olunca davada yöntemine uygun biçimde taraf koşulunun oluşturulduğundan söz edilemez. Taraf koşulunun oluşturulmamış olması başlı başına bozma nedenidir.O halde; mahkemece öncelikle davalılardan M.. Ö.., İ.. U.., S.. U..İle davalı C.. U.. adına velayeten annesi M.. U..'a ve H.. U.. adına velayeten annesi P.. U..'a 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Nizamnamesine uygun olarak duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmeli, bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmeli, taraflar duruşmaya geldiklerinde davaya karşı diyecekleri sorulmalı, varsa delilleri de sorulup saptanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmelidir.Mahkemece taraf koşulu sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre de sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 15.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.