Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9996 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29769 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme, iftiraHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I- Sanık hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde, Oluş ve dosya içeriğine göre hırsızlık suçu tamamlandığı halde 5237 sayılı Yasanın 35. maddesiyle uygulama yapılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın, TCK’nun 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın ise koşullu salıverildiği tarihe kadar sürdürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması; Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerine “Sanığın, TCK’nun 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın ise koşullu salıverildiği tarihe kadar sürdürülmesine,” cümlesi yazılmak suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Sanık hakkında İftira suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince, Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın aynı gün üç ayrı suça karıştığı, her üç olayda da adını ... olarak verdiği hakkında üç ayrı iftira suçundan kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.04.2014 tarihli yazısı da dikkate alınarak sanık hakkında mevcut dosyaların birleştirilip sonucuna göre 5237 sayılı Yasanın 43. maddesinin değerlendirilmesi zorunluğu, 2- Olayın infaz aşamasında gerçek ...'ün başvurmasıyla açığa çıkması nedeniyle, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın 269/3-b maddesiyle uygulama yapılması, 3-Sanığın, TCK’nun 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın ise koşullu salıverildiği tarihe kadar sürdürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması; Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.