MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını bozmak, Mala zarar vermekHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükmün incelemesinde; Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK.nun 142/1b, 31/3; 116/1, 119/1-c, 31/3; 151/1, 31/3. maddelerine uyan suçların gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre aynı Yasanın 66/1-e, 66/2. maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık zamanaşımının, kararın verildiği 25.11.2008 tarihi ile inceleme tarihi arasında geçmiş bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, II- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükmün incelemesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Suça azmettirmeden söz edebilmek için, TCY'nın 38. maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere, belli bir suçu işleme hususunda henüz fikri olmayan bir kişinin başkası tarafından bu suçu işlemeye karar verdirilmesi gerekir. Azmettirenin suçun işlenmesinde doğrudan bir katkısı yoktur. Azmettirenin girişimi ile suç işlenmektedir. Müşterek faillikte ise birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğu için, her bir suç ortağı “fail” konumundadır. Fiil üzerinde ortak hakimiyetin kurulup kurulmadığının saptanmasında, suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır.Somut olayda; sanık ... yönetimindeki araçla ...'dan ... iline gelen sanıkların, bir çok evden birlikte hırsızlık yaptıktan sonra katılan ... evi yanında sanıklar ... ve ...'ın araçta suç arkadaşlarını beklerken yaşı küçük diğer sanıklar ... ve ...'un katılanın evininin kapısını kırıp içeriden suça konu ruhsatlı tabanca ve diğer eşyaları çaldıklarının anlaşılması karşısında; el ve iş birliği içerisinde hırsızlık suçunu işleyen sanıklar ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 37/1. maddesi yerine, aynı yasanın 38/2. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, 2-Uyap sisteminden alınan sanık ...'a ait nüfus kaydına göre; sanığın hükümden sonra 07.04.2013 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.