Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 963 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 35571 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi (Kapatılan....Asliye Ceza Mahkemesi)SUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17/09/2013 tarihli kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Mahkeme tarafından yapılan kovuşturma sonucunda, 15.05.2008 tarihli karar ile sanık ... hakkında yakınan ...'a yönelik olarak 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e, 143, 35/2, 53. maddeleri gereğince 1 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmiştir. Hüküm sanık tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 03.12.2008 tarihli tebliğnamesinde, sanık ... hakkında kurulan hükmün 5271 sayılı CMK'nın 231.maddesinin 5.fıkrası hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi nedeniyle bozulması istenmiştir. Dairemizin 05.07.2012 gün ve 2008/26548-2012/13385 sayılı ilamı ile iddianamede TCK'nın 145.maddesinin uygulanması istendiği halde CMK'nın 226.maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden anılan maddenin uygulanmaması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması ve sanık hakkında CMK'nın 231/5-4.maddesi uyarınca değerlendirilme yapılması zorunluluğu nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 21.08.2012 gün ve 2008/246168 sayılı yazıda özetle, savunma hakkı kısıtlanmadığından ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadığı ve yakınanın zararı karşılanmadığından CMK'nın 231.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması sonuca etkili olmadığından, hükmün esastan incelenmesi gerektiğini ileri sürerek itiraz yoluna başvurmuştur.Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 17.09.2013 gün ve 2012/6-1489 Esas, 2013/363 Karar sayılı kararı ışığında, Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde: Yakınana ait aracın sol ön kapı kilit göbeğini zorlayarak açtıkları ve direksiyon altını kırdıklarının anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCY'nın 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı biçimde uygulama yapılması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamış, Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nun temyiz itirazı ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından; 5237 sayılı TCY’nin 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine “Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına,” tümcesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.