Tebliğname No : 6 - 2006/171041MAHKEMESİ : Kırşehir Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/03/2006NUMARASI : 2006/2 (E) ve 2006/70 (K)Suç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 28.09.2011 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Kasıtlı suçtan önceki hükümlülüğü bulunan sanık hakkında 5271 sayılı CMK.nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanamayacağının anlaşılmasıyla yapılan incelemede;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Yakınanın olay günü gece saat 21:00 sıralarında sanığın kapı komşusu olan arkadaşı Kasım’ın evine girmek için apartmana yöneldiği ancak binanın önünde sanık Salih ile karşılaştığı, sanık Salih'in kendisinin polis olduğu bahanesi ile yakınandan telefonunu çıkartmasını istediği, yakınan telefonu çıkartıp elinde tuttuğu sırada telefonu yakınanın elinden çekip aldığı ve apartmana girdiği, yakınanın ise daha sonra kolluk görevlilerine müracaat ettiği ve bir süre sonra polislerle beraber arkadaşının evine gidip kapısını çaldıkları, kolluk görevlileri ile birlikte arkadaşına durumu anlatırken sesleri duyan sanığın kapıyı açması üzerine, yakınanın sanığı tanıyıp kolluk görevlilerine gösterdiği, sanığın ilk başta telefonu aldığını inkar etmesine karşın bir süre sonra olayı kabul edip içeriden telefonu getirerek yakınana iadesini sağladığı olayda; a-Sanığın telefonu yakınanın elinden çekip alması şeklinde gelişen eylemin 5237 sayılı TCK'nın 142/2-b maddesine uyduğu düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, b-Kendi rızası ile telefonu evinden getirip kolluk görevlilerine teslim ederek yakınana iadesini sağladığının anlaşılması karşısında 5237 sayılı Yasanın 168.maddesi ile uygulama yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,2-Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş sanık S.. D.. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.