Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9563 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20847 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 13.Ceza Dairesinin 20/09/2011 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanığın yakınan ... ait telefon bayisine, işyeri çalışanı ...’ün yan taraftaki şubeye geçmesi sebebi ile boş olmasından faydalanarak girdiği, vitrindeki telefonlardan bir tanesini aldığı, ancak işyeri personeli ...’ün bu durumu fark edip işyerine dönerek sanığa müdahale etmek istediği, aralarında bir itişme olduğu ve sanığın onu ittirip işyerinden kaçtığı, ...’ün bağırması üzerine ...’in olayı fark edip işyerine yöneldiği ve kaçtığını gördükleri sanığın peşinden gittikleri, sanığın kaçarken telefonu attığı ve kovalamaca sonucu yakalandığı olayda, yağma eylemi işyerinde gerçekleştiği halde sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 149/1-d maddesi yerine anılan yasanın 148.maddesi ile uygulama yapılması, yağma suçunun malı almış olan sanığın cebir ve şiddet uyguladığı anda tamamlandığı gözetilmeden, kalkışma aşamasında kaldığı kabul edilerek cezada indirim yapılması ve kaçarken telefonu atan sanığın etkin pişmanlık kapsamında iradi bir iadesi olmadığı gibi kabule göre de teşebbüs aşamasında kalan eylemde 5237 sayılı Yasanın 168.maddesinin uygulanmayacağının düşünülmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-5237 sayılı TCK'nın 7/3. maddesi uyarınca 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suç nedeniyle aynı Yasanın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53 ve 58. maddelerin uygulanmasına ” ilişkin bölümler çıkartılarak yerine, “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.