MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Hırsızlık suçunu işlemek için katılana ait işyerinin daraba kilitlerini taklit anahtarla açtıktan sonra alüminyum kapı kilidini ise sert bir cisimle zorlayıp, açarak içeri giren sanıklar hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından zamanaşımı içerisinde işlem yapmak olanaklı kabul edilmiştir. 5271 sayılı CMK'nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında yazılmayan suçun işlendiği yer ve zaman diliminin yerinde ilavesi mümkün görüldüğünden, suç tarihinin de, 20.02.2006 yerine, 22.02.2006 olarak yanlış yazılması, mahallinde düzeltilmesi olanaklı olduğundan, olay günü, .../...’da güneşin, kış saati uygulamasına göre saat 17:29’da battığı ve sanıklar ... ve ...’nın, olayı gerçekleştirdiği saat olarak kolluktaki savunmalarında “saat 21:00 sıraları” olarak beyan etmeleri karşısında, sanıkların, eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi yollamasıyla, aynı Yasanın 143/1 maddesi gereğince cezada arttırma yapılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyları açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyları dışındaki kişiler yönünden ise, cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,2-) Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı olarak "müteselsilen tahsiline" biçiminde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanları ile sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53. maddenin uygulanmasına” ve “sanıklardan müteselsilen tahsiline” ilişkin bölümler çıkartılarak, sırasıyla yerlerine “sanıkların, TCY’nin 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazları tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, 3. fıkrası uyarınca da kendi alt altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına” ile “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.