Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9196 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6255 - Esas Yıl 2014





Esas No : 2014/6255Karar No : 2014/9196Tebliğname No : Kanun Yararına Bozma- 2014/52115Hakaret, yağma ve tehdit suçlarından şüpheliler A.. B.., O.. B.., M.. B.. ve C.. B.. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/03/2013 tarihli ve 2013/385 soruşturma, 2013/21276 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin SİNCAN 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/07/2013 tarihli ve 2013/2681 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 04/02/2014 gün ve 2013/2755/8330 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/02/2014 gün ve KYB/2014/52115 sayılı ihbar yazısı ile infaz dosyası 17/03/2014 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi:Anılan Yazıda;(Dosya kapsamına göre, şikâyetçinin şüphelilerin eylemleri sebebiyle mağdur olduğu iddiası ile yürütülen soruşturma sonucu şüpheliler haklarında atılı suçu işlediklerine dair delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 14/11/2007 tarihli ve 2007/9636-9375 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, şikâyetçi tarafından olayın meydana geldiğine ilişkin tanık olarak gösterilen B..Ş..'nün kolluk tarafından araştırılarak, bulunduğu takdirde ifadesinin alınarak, olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün bulunup bulunmadığı tespit edilerek, şüphelilerin savunması alınması gerekirken, müştekinin yaptığı şikâyet üzerine kolluk araştırması dışında başkaca bir araştırma yapılmadığı, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiştir.TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile A.. B.., O.. B.., M.. B.. ve C.. B.. hakkında Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 25.07.2013 tarih ve 2013/2681 Değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, Mahkemece yapılacak yargılama sonucuna göre gereken kararın verilmesine, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.