Sahtecilik suçundan sanık Mehmet ve Hüsne haklarında yapılan duruşma sonunda: Beraatlerine ilişkin (Mersin Beşinci Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 27.9.2001 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından onama isteyen 7.10.2002 tarihli tebliğname ile 1.11.2002 tarihinde daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye göre katılan Ulaştırma Bakanlığı vekilinin sanık Hüsne'ye yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve yasaya uygun ve takdire dayalı bulunan adı geçen sanık hakkındaki hükmün tebliğname gibi ONANMASINA, Katılan Bakanlık vekilinin sanık Mehmet'e yönelik temyizine gelince: 19 Temmuz 2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanununun 27. maddesi gereğince, aynı Yasanın 26. maddesinde öngörülen idari para cezalarının uygulanmasının, eylemin başka suç oluşturması durumunda uygulanabilecek cezalara engel teşkil etmediği ve TCK.nun 2/2. maddesine aykırı bir uygulamanın bulunmadığı anlaşılmış; TCK.nun 343/1. maddesinde düzenlenen suçun ise resmi belgenin düzenlenmesi sırasında memura yalan beyanda bulunulması ile oluşacağı ve maddede öngörülen "zarar meydana gelmesi" koşulunun, suçun hukuksal konusu olan kamu güvenini sarsmaktan ibaret olduğu düşünülmeden, idarenin sonradan yaptığı araştırma ile gerçeğin öğrenilmesi ve belgenin iptal edilmesine karar verilmesinin suçun oluşumuna etkili olmadığı gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan Ulaştırma Bakanlığı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanık Mehmet hakkındaki hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 1.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.