Tebliğname No : 6 - 2009/121219MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/03/2009NUMARASI : 2008/11 (E) ve 2009/249 (K)Suç : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Yabancı uyruklu olan yakınanın, 01.09.2007 günü gündüz vakti saat 16:30 sularında kaldığı otelin resepsiyon bölümüne inip, burada gündüz görevlisi olarak çalışan sanığa kasa kullanmak istediğini söyleyip kendi beyanına göre, boş olduğu belirtilen 102 no'lu kasanın bulunduğu arka kısma geçerek, sanığın da göreceği şekilde kasaya 450 TL para, iki adet burma bilezik, iki adet altın kolye, bir çift küpe ve üç adet yüzük koyduğu, iki farklı kilidi bulunan kasanın anahtarlarından birini sanıktan alıp kasayı kilitleyerek anahtarı yanına aldığı, sanığında farklı olan pas anahtarı ile kasanın diğer kilidini kilitlediği, yakınanın 04.09.2007 günü gece vakti saat 03:00 sularında aynı kasanın yanına tekrar gelip kendisinde bulunan müşteri anahtarı ile o anki resepsiyon görevlisinde bulunan pas anahtarı kullanılarak kasa açıldığında içinin boş olduğunu görmesi ile müracaatta bulunduğu olayda;04.09.2007 tarihli görgü tespit tutanağında; kasada zorlama izi olmadığı, kasanın kapalı olduğu, bir anahtarının yakınanda olduğu için açılamadığı tespitine yer verildiği,Otelin müdürleri olan tanıklar Ramazan ve Mehmet'in 16.04.2008 günlü beyanlarında özetle; oteldeki kasaların biri müşteride diğeri resepsiyon görevlisinde duran iki farklı anahtarı bulunduğunu, bu anahtarların yedeği bulunmadığını, görevlinin kendisinde kalan anahtar ile kasayı tek başına açamayacağını, eşyaların bir örneğide müşteriye verilen tutanakla alınıp kasaya konulması gerektiğini, müşteri isterse tutanak tutulmayabileceğini söyledikleri,Sanığın savunmalarında özetle, suçlamayı kabul etmeyip, yakınanın kasaya koyduğu eşyalarla ilgili tutanak tutulmadığını, kasaya ne koyduğunu da görmediğini, resepsiyonda kalan pas anahtarı ile tek başına kasayı açmasının mümkün olmadığını, müşteriye verilen anahtarın yedeğinin bulunmadığını bildiğini ifade ettiği,17.10.2008 tarihli keşif ve inceleme sonucu düzenlenen 20.10.2008 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; suça konu emanet kasasının sağlam ve muhkem nitelikte, ancak çilingir marifeti yada kendi anahtarı ile açılması mümkün olup, iki ayrı kilidinin bulunduğunun, kilitlerin ilkinin pas anahtarı olarak tabir edilen sabit bir anahtarı olduğunun, bu anahtarın oteldeki tüm kiralık kasaların birinci kilitlerini açtığının, ikinci kilitlerin anahtarlarının farklı olduğunun, bunların kasa kiralanmak istenildiğinde müşteriye verildiğinin, kasa açılmak istenildiğinde müşteri ve otel yetkilisinin bir araya gelip ellerinde bulunan anahtarları kullanıp kasayı birlikte açmaları gerektiğinin, alınmak veya konulmak istenen eşya yada paranın otel yetkilisi tarafından çift nüsha tutanak ile kayıt altına alınıp, bu nüshalardan birinin otel yetkilisinde kalarak diğerinin ise müşteriye teslim edileceğinin, suça konu olan kasanın fabrika çıkış anahtarları bir asıl bir yedek olmak üzere iki adet olduğunun ve bu anahtarların herhangi bir anahtarcıda çoğaltılmasının mümkün olduğunun tespit edildiği, Bu açıklamalar ışığında; Olay yeri olan oteldeki suça konu kasa kullanılmadığı zamanlarda anahtarlarının resepsiyonda tutulduğu, her zaman için sanık dışında başka bir görevli veya kişi tarafından buradan alınıp çoğaltılmalarının mümkün olduğu, yedek anahtarların ise nerede olduğunun bilinmediği, resepsiyon bölümünde gündüz görevlisi olarak çalışan sanığın, suçun gerçekleştiği 01.09.2007 günü saat 16:30 ila 04.09.2007 günü saat 03:00 arasındaki zaman diliminde görevli olarak bulunmadığı dönemler olduğu, kaldıki yakınanın soyut beyanı dışında kasaya para ve ziynet eşyası koyduğuna dair herhangi bir belge veya delil de bulunmadığı anlaşıldığından, savunmalarında suçlamayı kabul etmeyen sanığın, hükümlülüğüne yeterli, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. M..'in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.