Tebliğname No : 6 - 2009/179412MAHKEMESİ : Adana 12. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/02/2009NUMARASI : 2006/187 (E) ve 2009/168 (K)Suç : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık hakkında, konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüş; adli sicil kaydında, tekerrüre esas eski hükümlülüğü bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde, hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Sanığın, hırsızlık suçunu işlemediğini savunduğu, yakınanın soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, gece 02:00 sıralarında ailesinin istirahate çekildiğini sabah 07.30 civarında eve hırsızın girdiğini anladıklarını belirttiği ve 23.07.2006 günlü kolluk tarafından düzenlenen tutanak içeriğine göre de, kolluk haber merkezine saat 05.20 sıralarında yapılan ihbarda sanığın yakınana ait evden koşarak kaçtığının bildirilmesi üzerine saat 06.30'da sanığın çevrede yapılan arama sonucu tesadüfen yakalandığı, olay tarihinde de güneşin 05.33’de doğduğunun anlaşılması karşısında;öncelikle 5237 sayılı TCK.nun 6/1-e maddesine uygun olarak, hırsızlığın saat kaçta gerçekleştiği duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptandıktan sonra, eylemin gece ya da gündüz gerçekleştiği belirlenerek, sonucuna göre TCK.nun 143. maddesinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması, 2- TCK’nun 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hükmolunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık S.. T.. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.