Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8308 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24109 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 11 - 2009/225252MAHKEMESİ : İzmir 25. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/03/2009NUMARASI : 2008/585 (E) ve 2009/127 (K)Suç : DolandırıcılıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Dolandırıcılık suçunun, failin mağduru kandırabilecek hileli davranışlarla aldatıp kendi veya başkasının mal varlığı aleyhine bir işlemde bulunmaya yöneltmesi ve bu işlem sonucunda sanıkların kendilerine veya başkasına yarar sağlamasıyla oluşacağı, dolandırıcılık suçunda failin hileli hareketleri sonucu sakatlanmış irade neticesinde kişiye ait malvarlığının mülkiyetinin devrinin; buna karşılık hırsızlık suçunda ise, menkul bir malın, sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde yakınanın zilyetliğine son verilmesi, suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale gelmesinin gerektiği, somut olayda sanığın yakınanın işyerine gelerek kendisini halı ticareti yapan bir tacir olarak tanıtıp halıya ihtiyaçları olduğunda getirebileceğini söylediği, bu olaydan yaklaşık on gün kadar sonra yine katılanın çalıştığı işyerine gelerek bir müşterisi için halı getirdiğini ancak halıların eksik kaldığını, bu halıları kendilerinden alması konusunda aracı olabileceğini söylediği, yakınanın dört adet halıyı sanığın aracına yüklediği, birlikte Hıfsısıhha Hastanesi'nin önüne gittikleri, sanığın aracını park edeceğini söyleyerek yakınanı indirip olay yerinden halılarla ayrıldığının anlaşılması karşısında, sanığın sübut bulan eyleminin 5237 sayılı TCY'nin 141/1. maddesine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, vasıflandırmada yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması,2- Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. Z..'in temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.