MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Kısmen Mahkumiyet, kısmen hükmün açıklanmasının geri bırakılması Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelemesinde:5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi kapsamında verilen kararların temyizi olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olduğu ve 5271 sayılı CMK’nın 264/1. maddesi uyarınca sanık yönünden yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın, haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Yasanın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye Mahkemesince iletilmek üzere dosyanın incelenmeden İADESİNE,II- Sanık ... hakkında yağma suçundan ve sanıklar ..., ... ile ... hakkında yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde;Yakınan ...’ın 07.05.2009 tarihli kolluk ifadesinde, “Arkadaşları ..., ... ve ... ile kaleye gittiğini, saat 14:00 sıralarında kendisine ait olan ancak arkadaşı ...’un kullandığı bisiklet ile kaleden aşağıya doğru inerken yol üzerinde tek başına beklemekte olan ...’ın ani bir hareketle bisikleti durdurduğunu, ...’u ve kendisini bisikletten indirdiğini, bu sırada soy ismini bilmediği ...'in yanında 4-5 kişi ile geldiğini, yanlarına gelen kişilerden tanımadığı ve eşkalini veremeyeceği iki kişinin kollarını kavrayarak arkadan kendisini bir kaçının da ...’u tuttuklarını, tutan kişileri hatırlamadığını, ...’ın ...’un ve kendisinin üzerini kontrol ettiğini, “asarım, keserim, bıçaklarım” diyerek sağ elinin serçe parmağında bulunan 22 ayar altın yüzüğü çıkarttığını, pantolonunun cebinde bulunan 50 TL parayı da aldığını, bu durumu gören ... ile ...’nin olay yerinden uzaklaştıklarını, ...’un üzerinden bir şey çıkmadığını, ...’ın bisikletini de aldığını, ellerinden kurtulup olay yerinden uzaklaştıklarını, ...ile ...'in adresini gösterebileceğini, yardım eden kişilerden de dördünü tanıyabileceğini, diğerlerini ise tanıyamayacağını” beyan edip şikayetçi olduğu; 08.05.2009 tarihli savcılık ifadesinde, “Bisikletin kendisine ait olduğunu, 1 yıl kadar önce 20-25 TL’ye eskiciden satın aldığını, olay günü ...’ın kendilerini durdurduğunu, daha sonra ..., ... ve ...’in geldiklerini, ...’ın bisikleti alarak ...’e verdiğini, bisikleti alan ...’in kaçtığını, ... ve ...’nin kollarını tuttuklarını, ...’ın, ...’un ve kendisinin üzerini aradığını, ardından hepsinin birlikte ‘susun sizi öldürürüz, bıçaklarız’ dediklerini, bunun üzerine kaçtıklarını” söylediği; ... Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği 12.05.2009 tarihli dilekçede ise, “olaydan önce sanıklarla aralarında husumet olduğunu, sanıklara ait bisiklet ile ağabeyine ait aracın kaza yaptığını, kusurun sanıklarda olduğunu, arabadaki hasara karşılık bisikleti aldıklarını, arabada ve bisiklette oluşan hasarı kendisinin karşıladığını, olay günü sanıklara ait olan bisiklet ile kalede gezerken sanıkların bisikleti istediklerini, bunun üzerine yaptığı masrafı istediğini, arada ağız dalaşı olduğunu, karşılıklı olarak birbirlerini darp ettiklerini, bu sırada yüzüğünün düştüğünü, ifade verdikten sonra yüzüğü olay yerinde bulduğunu, şikayetinden vazgeçtiğini” beyan ettiği, aynı tarihli savcılık ifadesinde “Dilekçede bahsettiği hususların doğru olmadığını, önceki ifadelerini tekrar ettiğini, ancak ...elini tuttuğu sırada yüzüğün sıyrıldığını ve parmağından çıktığını, karşı tarafın yüzüğü almadıklarını söylemesi üzerine bir kez daha olay yerine gidip baktığını ve yüzüğü orada bulduğunu, bisikletin kendisine ait olduğunu” söylediği; 29.09.2009 tarihli oturumda alınan ifadesinde, “Suça konu bisikleti hurdacıdan satın aldığını, sanıkların olay günü kendisinden aldıkları bisikleti kaza neticesinde ...’den alınan bisiklet zannettiklerini, kullandığı bisikletin önüne çıkan ...’ın yakasından tutup aşağı attığını, bu sırada parmağında bulunan yüzüğün yere düştüğünü, ...’ın bisikleti ...’e verdiğini, bisikleti alan ...’in olay yerinden ayrıldığını, birilerinin kollarını arkadan tuttuğunu, ...’ın da ceplerini yokladığını, bu sırada cebinde 50 TL olduğunu, eve gittiğinde parasını bulamadığını, ...’ın almış olabileceğini, olay esnasında ...’ın 1-2 kez "bıçak çekerim ha" gibi bir şey söylediğini, bunlar yaşanırken ...’ı hiç görmediğini, ...’nin "seni döverim, burada harcarım, susun sizi bıçaklarız, öldürürüz" diyerek tehdit ettiğini, ...’in ağabeyinin aracına çarptığını karakolda öğrendiğini, böyle bir bisikletin varlığından haberinin olmadığını, savcılığa vermiş olduğu dilekçeyi ismini bilmediği bir avukatın yazdığını, dilekçeyi okuduğunu, ancak içeriğinden bir şey anlamadığını, ağabeyi ... ile sanıkların babalarının "imzala" demesi üzerine imzaladığını, tanık ...’in, aynı oturumda sanıklardan aldığı bisikleti kardeşi...’e sattığını belirtmesi üzerine yakınanın, “Ağabeyinden mavi renkli eski bir bisiklet satın aldığını” beyan ettiği; yakınan ...’in kollukta alınan ifadesinde, yakınan...’i teyit ettiği, 29.09.2009 tarihli oturumda alınan ifadesinde ise, “Sanıklarla karşılaştıklarını, ...’ın yanlarında olmadığını, ...bisikleti isteyince...’in de güçlük çıkarmadan kendi rızası ile verdiğini,...’in, üzerinden bir şey almadıklarını, üstlerini aramadıklarını, tehdit etmediklerini, şikayetçi olmadığını” belirttiği; 07.05.2009 tarihli tutanak içeriğine göre yakınan...’in, sokak üzerinde gördüğü... ve ....’i göstererek, “olayda bu dört kişinin olduğunu, başka kimsenin olmadığını” söylediğinin tespit edildiği; sanıklar ..., ... ve ...’in aşamalarda değişmeyen ifadelerinde, “...’in ağabeyi ...’in, ...’in ... ile birlikte kullandıkları bisiklete arabası ile çarptığını, arabanın aynasının kırıldığını, ...’in aynanın parasını istediğini, ... ile ...’nin paralarının olmadığını söylemesi üzerine bisikleti alıp arabanın bagajına koyduğunu, olay günü kaleden dönerken...’i ...’e ait bisiklet ile gördüklerini,...’in yanına gidip bisikleti istediklerini, onun da rızası ile verdiğini, kimsenin malını zorla almadıklarını” beyan ettikleri; sanık ...’ın savunmasında “Olay günü kaleden aşağı inerken ...,..., ..., ..., ..., ...ve ... ile karşılaştığını, birlikte bir süre yürüdüklerini, ardından ayrılıp evlerine doğru gittiklerini, olayı görmediğini” belirttiği; tanık ...’ın savcılık ifadesinde “Bir ay kadar önce ..., ... ve ismini bilmediği bir kişinin bisiklet ile arabasına çarptığını, arabada hasar oluşunca karşılamalarını istediğini, parayı ödeyemeyince bisikleti verdiklerini, bisikleti bagaja koyup götürdüğünü, sanıklardan alınan bisikletin kardeşine ait bisiklet olduğunu”, duruşmada alınan ifadesinde de benzer şekilde ifade verdiği ve “sanıklardan bisikleti aldıktan sonra kardeşi...’e sattığını, her iki bisikletin renginin de mavi olduğunu,...’in ikisine de bindiğini” söylediği; tanık ...’in kollukta alınan ifadesinde “Kaleden dönerken soy ismini bilmediği ...’ın eli ile durmalarını işaret ettiğini, durduklarını,... ile ağabeyinin etrafına 5-6 kişinin geldiğini, bunların içinde soy ismini bilmediği ...’in de olduğunu, ...’ın bisikleti alarak kardeşi ...’e verip "sen bunu al ve git" dediğini, ağabeyinin üzerini arayıp aramadıklarını görmediğini, ancak...’in üzerini aradıklarını ve cebinde bulunan 50 TL’yi aldıklarını, parmağındaki yüzüğü de aldıklarını, ancak kimin aldığını görmediğini, ...’ın almış olabileceğini, ... ile birlikte kaçtıklarını”, duruşmada alınan ifadesinde ise, “sanıkların...’in tekerini aldıklarını, parasını aldıklarını görmediğini, kimsenin...’in kollarını tutmadığını, yüzüğünü almadığını” belirttiği; tanık ...’ın kollukta alınan tanık ...’yı teyit eder nitelikte verdiği ifadede, “...’un üzerinin arandığını gördüğünü, ancak bisikleti alıp almadıklarını hatırlamadığını”, yargılama sırasında alınan ifadesinde ise “Sanıkların... ile ...’un bisikletini durdurup aldıklarını, ...’in bisikleti aldıktan sonra olay yerinden ayrıldığını, başka bir şey görmediğini” söylediği; 07.05.2009 günü polis merkezine müracaat eden ... ve ...’in, “yalan söylediklerini, ... sıkıştırdığı için öyle ifade verdiklerini” beyan ettiklerinin teslim tutanağı ile tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; sanıkların yüklenen suçları işlediklerine dair yakınan...’in birbiri ile çelişen ifadeleri ve soyut nitelikteki suç isnadı dışında mahkumiyetlerine yeterli, kesin kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.