Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8126 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1997 - Esas Yıl 2012
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Hırsızlık suçunun, yakınanın, okul lojmanının bahçesine park ettiği otomobilinin jantının çalınması suretiyle işlendiğinin anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı Yasanın 142/1-a maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde anılan Yasanın 142/1-b maddesiyle hüküm kurulması,2-) Hırsızlık suçundan, temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde eylemin geceleyin gerçekleştirilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesiyle yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden, en üst hadden artırım yapılması,3-) Hırsızlık suçundan hükmedilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilen sanık hakkında belirlenen deneme süresinin, mahkum olduğu 2 yıl 2 ay 20 gün ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi, suretiyle 5237 sayılı TCK'nın 51/3.maddesine aykırı davranılması,4-) 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 1.fıkrasında, seçenek yaptırımlar ana başlığı altında sayılmış bulunan (a,b,c,d,e,f) bentlerine birer alt başlık olarak yer verilmiş olması, böylece uygulayıcıya geniş bir alanda benzeri yaptırımları belirleme ve uygulama yetkisinin de tanındığı açık olmakla birlikte; somut olayın özelliklerine ve maddenin düzenleme amacına uygun yorum yapılarak yaptırım belirleme zorunluluğunun bulunduğu, bunun da öncelikle suçluyu ya da toplumu, kimi zaman her ikisini de korumaya yönelik bir güvenlik tedbiri niteliğini taşıması gerektiği gözetilmeden, Anayasal bir hak olan dolaşım özgürlüğünü sınırlayıcı ve cezanın konutta infazı sonucunu doğuracak şekilde “sanığın Sulusaray İlçesinde umuma açık yerlere gitmekten yasaklanmasına" yönelik yazılı biçimde uygulama yapılması,5-) Kasıtlı suçtan sabıkası bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenip sonucuna göre öncelikle CMK'nın 231/5. madde ve fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı konusunda bir karar verildikten sonra hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi hususunun tartışılması gerekirken, önce hapis cezası adli para cezasına çevrilip sonra CMK'nın 231/7. maddesinde yazılı yasal engel gerekçe gösterilerek cezanın TCK'nın 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrildiğinden bahisle yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık S.. B..'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.