Tebliğname No : 6 - 2009/255018MAHKEMESİ : İdil Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/06/2009NUMARASI : 2009/103 (E) ve 2009/137 (K)SUÇLAR : Hırsızlık, Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmakYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:09.01.2009 yakınan M.. B..’a ait kuyumcu dükkanına giden sanıkların “yüzük ve küpe almak istediklerini” söyledikleri, yakınanın tezgahın altında bulunan yüzük ve küpe kutularını çıkartarak sanıkların önüne koyduğu sırada telefonunun çaldığı, arayan kişinin “V. B. kim? Kartın benim yanımda” gibi şeyler söyleyerek yakınanı telefonda oyaladığı, sanıkların bir buçuk gram ağırlığında dört adet yüzüğü 290 TL’ye satın alarak iş yerinden ayrıldıkları, bir gün sonra iş yerini kontrol eden yakınanın gramı yüksek olan yüzüklerin alınıp yerine düşük gramlı olanların konulduğunu, yine üç adet küpenin de aynı şekilde değiştirildiğini fark etmesi üzerine, kuyumculuk yapan tanık B.K.’ın yanına giderek olayı anlattığı, tanığın “suç tarihinde iş yerine gelen iki bayanın, 7 ve 8 gram ağırlıklarında iki adet altın yüzük sattıklarını, yüzüklerin değerinin 590 TL olduğunu, bu kişilere 4 gram ağırlığında iki adet küpe satıp paranın üstünü verdiğini” beyan ettiği; yakınanın, tanığa satılan yüzüklerin iş yerinden hırsızlanan yüzükler olduğunu ve tanığın da yakınanın iş yerinde bulunan düşük gramlı küpelerin bu bayanlara sattığı küpeler olduğunu tespit ettikleri; yakınanın, 21.01.2008 tarihinde iş yerine gelen sanıkları tanıyıp polisi aradığı, aynı gün yaptırılan teşhiste yakınanın ve tanığın sanıkları teşhis ettikleri, yakalandıklarında sanıklardan P.. B..’ın kız kardeşi B. B.’a ait kimlik bilgilerini, sanık S.. D..’in ise F. A.a ait kimlik bilgilerini kullandığı, sanıkların 22.01.2009 tarihinde tutuklandıkları, sanık S.. D..’in cezaevine üzerinde kendi fotoğrafı yer alan F. A. adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını ibraz ettiği, sanıklardan alınan parmak izlerinin AFİS sisteminde yapılan incelemesinde “F. A.’a ait parmak izlerinin farklı tarihlerde parmak izleri alınan G.D. L. D., Z. D., P.. B.., G. Y.A. G.ve Z. G. ile aynı olduğu, B. B.’dan alınan parmak izlerinin ise A. G. ve P.. B.. ile aynı olduğunun” tespit edildiği; yürütülen soruşturma neticesinde sanıkların gerçek kimliklerinin saptandığı, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadelerine başvurulan sanıkların “sahte kimlik kullanmadıklarını” belirttikleri, 30.04.2009 tarihli “Cezaevinde Teşhis ve İfade Tutanağı” başlıklı tutanak içeriğine göre, sanık P.. B..’ın gerçek kimliğini açıkladığı, sanık S.. D..’in ise “ben F. A.’ım” dediğinin belirlendiği, 03.06.2009 tarihli tarihli oturumda sanık S.. D..’in gerçek kimliğini itiraf ettiğinin anlaşılması karşısında;1) Sanıkların eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-(b) maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla cezaya hükmolunması,2) Sanıkların, yakınan M.. B..’a yönelik sübut bulan eylemlerinin bütün halinde hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, dolandırıcılık ve hırsızlık suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması,3) 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca hırsızlık suçundan “suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, sanığın güttüğü kastın ağırlığı” gerekçesi ile sanıklardan Sercan hakkında 6 yıl, Pınar hakkında 4 yıl hapis cezasına hükmedilerek aynı gerekçe ile farklı temel ceza tayin edilmesi,4) Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükümde temel cezanın 5237 sayılı TCK'nın 268. maddesi göndermesiyle aynı Yasanın 267. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde anılan Yasanın 269. maddesi göndermesiyle hüküm kurulması,5- Sanıklardan Pınar'ın soruşturma evresinde, sanık Sercan'ın ise koğuşturma aşamasında gerçek kimliğini beyan edip iftiradan döndüğünün anlaşılması karşısında, TCK'nın 269. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin tartışmasız bırakılması, 6) Sanık Pınar hakkında, TCK'nın 58. maddesi uygulanırken adli sicil kayıtlarında yer alan hangi ilâmın esas alındığının temyiz incelemesine olanak sağlayacak şekilde belirtilmemesi,7) Sanık Sercan'ın, sabıka kaydında yer alan suçları işlediği tarihte yaşının küçük olduğu anlaşıldığından; hakkında, 58. maddenin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar P.. B.. ile S.. D.. savunmanı ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.