Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7485 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21580 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, Cinsel saldırı, Hürriyeti tahditHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I- Sanık ... hakkında yağma suçundan, sanık ... hakkında yağma, cinsel saldırı suçlarından, kurulan hükümlerin incelenmesinde; Yağma suçu, 5237 sayılı TCK'nın 149. maddesinin 1.fıkrasının (a), (c) ve (h) bentlerine aykırı biçimde, silahla, birden fazla kişi ile birlikte ve gece vakti işlendiği halde, aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken, alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak, yerlerine ‘‘Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına’’cümleleri eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanıklar ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, sanık ... hakkında yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanaklan içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Olay tarihinde sanıkların katılanın aracına binerek oturdukları mahalleye kadar kendilerini götürmesini istemeleri üzerine katılanın Karakum mahallesine gittiği, 15. sokak üzerinde seyir halinde iken sanık ...'nin aracın el frenini çekerek aracı durdurduğu, bıçak çekerek katılanı araçtan indirmek istediği, sanık ...'ın da aracın kapısını açarak katılanı araçtan inmesi için çektiği, katılanın araçtan indikten sonra aracın arka koltuğuna oturduğu, katılanın yanına oturan sanık ...'ın katılanın vücuduna elliyle dokunduğu, bu sırada katılanın çantasında bulunan cep telefonu ve 900 TL parasının alındığı ve araçla bir süre daha gittikten sonra sanıkların araçtan inerek kaçtıkları, katılanın bu süreç içerisinde kendisine cebir ve şiddet uygulandığından bahsetmediğinin anlaşılması karşısında; yakınanın sanıklar tarafından şahsına zarar verilip verilmediği hususunda beyanı tespit edildikten sonra sonucuna göre sanıklar hakkında TCK'nın 110. maddesinin uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Yağma suçu, 5237 sayılı TCK'nın 149. maddesinin 1.fıkrasının (a), (c) ve (h) bentlerine aykırı biçimde, silahla, birden fazla kişi ile birlikte ve gece vakti işlendiği halde, aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken, alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 3-) Katılanın olay sırasında cep telefonu ile 900 TL parasının alındığı, soruşturma aşamasında yapılan araştırma sonucunda cep telefonunun bulunarak katılana iade edildiği, katılanın 22.10.2008 tarihli oturumda sanık ...'nun annesi tarafından hesabına geçen ay 500 TL yatırıldığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; katılanın hesabına söz konusu paranın yatırılıp yatırılmadığı tespit edilerek, yatırılması durumunda bu hareketin sanık ... yönünden etkin pişmanlık oluşturması nedeniyle paranın yatırılma tarihide araştırılarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/3. maddesinin uygulama koşullarının değrelendirilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile anılan Yasa maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,4-) 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, sanıkların ceza süresi bakımından kazanılmış haklarının gözetilmesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.