MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Hükmolunan cezanın miktarına göre sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,I- Sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ...'ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları için hükümde TCK'nın 109/3-a-b maddesi uygulanırken "Sanığın suçu annesine karşı işlediğinden" ibaresinin yanlışlıkla yazıldığı, bu ibare yerine "Sanığın suçu silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlediğinden" ibaresinin yazılması ve mevcut maddi hatanın bu şekilde yerinde düzeltilmesi olanaklı kabul edilmiştir. Mağdur ...'ın suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için adı geçen mağdura yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümde; 5237 sayılı TCK'nın 109. maddesinin 3. fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin yanı sıra (f) bendinin de uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53/1-a,b,d,e bentlerinde sayılan haklardan aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3 fıkrası uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine, diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından da aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezaların infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ...' ye yönelik yağma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Sanığın 15. 05.2014 tarihli ifadesinde; “Ben halen ... 6 nolu Cezaevinde tutuklu bulunmaktayım. Benim ... isimli arkadaşım vardır. Kendisi cinsel güç arttırıcı ilaçları internet vasıtası ile alıp kahvelere ve aktarlara satmaktadır. ...la ben internetten cinsel uyarıcı hap ilanı gördük. Fiyatı uygun geldi. Bildirilen telefonu arayıp ..'te ... ve ... isimli şahısla buluştuk. Yanlarında da ... ve ismini bilmediğim yaşı daha büyük bir şahıs vardı. Denemek için şahıslar arkadaşım ...'a bir tane hap verdiler. ... hapı beğendi. Daha fazla satın almak hususunda anlaştılar. Arkadaşım ... bu şahsa 1600-1800 TL kadar bir para verdi. Bu şahıs yanımızdan ayrıldı. Bir müddet sonra ... haplar ile birlikte geldiler. Paramız ise ... isimli şahısta kaldı. Bu şahıs yanımıza dönmedi. Ancak cinsel uyarıcı hap yerine bize tepeşire, extasye benzeyen bir hap getirdiler. Biz duruma itiraz ettik. Şikayet edeceğimizi söyledik. Çocuklar ... bize yalvarmaya başladılar. ... 'Sizinle birlikte gelelim, fakoyu arıyalım, paranızı size getirip iade etsin' dedi. Paranız gelinceye kadarda sizin evinizde kalırız dediler. Ben ...'yı alıp ... adresinde bulunan eve götürdüm. Evde yanımda sadece ... isimli açık kimlik bilgilerini bilmediğim arkadaşım vardı. ... isimli kardeşim kesinlikle yanımda yoktu. Muhtemelen ...la aramızda konuşurken bu şahıslar ismini öğrenmişler. Bu şahıslar 1 gün benim evimde kaldılar. Ancak ben bunları evde misafir ettim. Kötü muamelede bulunmadım. Amacım sadece paramı geri iade almaktı. ...'nın irtibata geçtiği şahıslara açık kimlik bilgilerini bilmediğim arkadaşım ...'nin hesap numarasını verdim. Telefonda görüşmüş olduğum şahıslarda bu hesaba 500 TL para yatırdılar. Arkadaşım ... evden ayrılmıştı. Ben yalnızdım. Evin kapısını çocuklar evimi soymasınlar, evdeki eşyaları götürmesinler diye ...'in üzerine kilitledim. Çocuklardan bir tanesinin telefonunu aldım. Çünkü parayı yatıracak şahısla o telefonla irtibat kuruyordum....bank ... Şubesi Bankamatiğine giderek 500 TL parayı çektim. ... şahısların parayı eksik yatıracaklarını tahmin ettiklerinden bağırıp yardım istemişler. Ben eve geri döndüğümde polisleri gördüm ve kaçtım. Çünkü asker kaçağı olmamdan dolayı aranıyordum. Evimde yakalanmış olan haplarda ...'in bana vermiş olduğu haplardır. Şahıslar beni dolandırmıştır. Benim amacım sadece arkadaşım ...'ın alacağını tahsil etmekti. Çünkü ... parayı kaptırdığımız için bana kızmıştı. Hapları alıp satabilseydik banada kar verecekti. Bu nedenle alışverişe bende dahil olmuştum. Olaydan sonra bende kalan müştekiye ait telefonu iade için abim İsmail'e verdim. İsmailde bu telefonu ... isimli şahsa götürüp teslim etti. Ben çocukların üzerinde bulunan parayı kesinlikle almadım. Abim ...'da oturmaktadır. Ancak adresini bilmiyorum. ... isimli arkadaşım ile de görüşmüyoruz. Açık kimlik ve adres bilgilerinide bilmiyorum. Suçsuzum.” şeklinde savunmada bulunduğu,Sanığın 15.05.2014 tarihli sorgu hakimliğindeki ifadesinde; “Olayı cumhuriyet savcılığında baştan aşşa anlattım. Aynı ifademi tekrar ederim, mağdurlardan ...ın alacağı vardı. Bende bu alacaktan komisyon alacaktım. Kendilerine bir iyilik yapmak istemiştim. Yağma yapmış değilim. İşim var otoparkım var, varlıklı biriyim. Telefona yada başka bir eşyaya ihtiyacım yoktur, eğer yağma yapsaydım kendi evime götürmezdim,” şeklinde beyanda bulunduğu,Sanığın 10.09.2014 tarihli oturumdaki beyanında; “Ben internette cinsel gücü arttırıcı hap ilanı gördüm, belirtilen telefon numarasını aradım, şahısla konuştum, ..'de buluştuk, 1800 TL para verdim, karşılığında ürün satın aldım, yanımda ... isimli arkadaşım da vardı, onunla birlikte parayı verdik, gelen iki kişiydi, yanımızdan ayrıldılar, biraz sonra tekrar geldiler ancak getirdikleri haplar anlaştığımız haplarla aynı değildi, ben kendilerini karakola şikayet edeceğimi söyledim ancak onlar bana bunların uyuşturucu olduğunu söylediler, bana paramı iade edeceklerini söylediler, bir süre kahvehanede oturduk, benim evim Esenyurttaki evime gittik, şikayetçiler paramızı ödeyeceklerini söylediler, bir süre bizi oyaladılar, arkadaşım ... ayrılıp gitti, o geceyi ikisi de benim evimde geçirdiler, ertesi gün arkadaşım ...'nin banka hesabına müştekilerin yakınları 500 TL para yatırmışlar, ben parayı çekmek için evden ayrıldım, giderken de kapıyı kilitledim, benim evim 5.kattadır,...bank... AVM de bulunan ATM'den 450 TL'yi çektim, eve geldiğimde polisler gelmişti, ben bu nedenle eve girmedim, olay bundan ibarettir. Ben müştekilerin paralarını gasp etmek istesem kendi evime götürmezdim, ancak müştekilerden birisinin telefonu bende kaldı, ben para çekmeye giderken telefonu almıştım, o nedenle telefon bende kalmıştı, ben hapları alıp satacaktım” şeklinde savunmada bulunduğu; Bu karşılık mağdurların olayın başlangıcına ilişkin; Olay günü gece saat: 23.00 sıralarında sanık, yanında kimliği belirlenemeyen iki kişi ile birlikte .. Mahallesinde yolda yürümekte mağdurlar ... ve ...' nın yanına gelerek bıçak gösterip darp etmek suretiyle zorla otomobile bindirip sanığın evine götürüldüklerini belirttikten sonra, Mağdur ...' nün 10.02.2013 günlü kolluk ifadesinde; “.... sanığın evine geldikten sonra kendisinin ve diğer mağdur ...'e ait cep telefonlarını, nüfus cüzdanlarını, kendisine ait 200,00 TL para ile mağdur ...' in üzerinde bulunan 150 TL'yi zorla aldıklarını” ve sanığın kendilerine hitaben 'Bizim birilerinin adamı olduğumuzu, şahsın kendilerinden para aldığını, anlaşamadıklarını ve geri vermediğini' söylediklerini ve kendilerini gece bir odaya kapatıklarını, sabah olunca sanık ve yanındaki kişilerin kendilerini dövüp aynı odaya kapatıp evden çıktıklarını, şahıslar evden çıktıktan sonra odanın camından dışarı baktığında bir kadın görüp ondan yardım istemeleri ve polisler tarafından kurtarıldıklarını” belirttiği, Mağdur ...'nün 05.02.2013 tarihinde ...Ağır Ceza Mahkemesindeki ifadesinde; genel itibarıyla kolluktaki ifadesine uygun beyanda bulunduğu, kendisinin ve diğer mağdurun cep telefonları ile üzerlerindeki paraları aldıklarını ancak şu anda ne kadar para alındığını hatırlamadığını belirttiği, Mağdur ...'nün 22.06.2015 havale tarihli dilekçesinde; “Tutuklu bulunan ... hakkında, ...isimli şahıstan korktuğu için asılsız beyanlarda bulunduğunu, sanığın kendisini kesinlikle gasp etmediğini, sanığın evine kendi rızası ile gittiğini, arabasına ...'yu bulmak amacı ile kendi rızası ile bindiğini, karakolda verdiği ifadeyi ...'nun kendisini tehdit etmesinden dolayı korkusundan verdiğini, diğer mağdur ...'in de bu şekilde ifade vermesini ...'nun söylediğini, herhangi bir zararının olmadığını, şikayetçi olmadığını” belirttiği, Mağdur ...'nün 29.09.2015 günlü oturumda ise; “22/06/2015 havale tarihli el yazısı ile yazılmış 1 sayfadan ibaret dilekçeyi ben verdim, dedi. El yazısı ile yazılmış 1 sayfadan ibaret ... ismini içeren 22/06/2015 havale tarihli dilekçe okundu, katılana suç isnadının yasal sonuçları, hatırlatılarak doğruyu söylemesi yönünde ikaz edilerek sorulduğu sırada sanığın mahkeme heyetince katılana baskı yapıldığı yolunda beyanda bulunması ve katılanın beyanını engelleyecek şekilde beyanlarda ve hareketlerde bulunması ikaza rağmen söz ve tavırlarına devam etmesi nedeniyle duruşma salonundan çıkartıldı, katılan beyanına devamla; Ben ... Ağır Ceza Mahkemesinde ifade vermiştim, bu ifadem doğrudur, ancak orada zararım giderilirse taraflar ile uzlaşacağımı ve şikayetimden vazgeçeceğimi belirtmiştim, bu arada zararım giderildi, zararımın yarısı dilekçeyi verdiğim tarihte yarısı da duruşmaya girmeden önce karşılandı, herhangi bir zararım yoktur, sanıktan şikayetçi değilim, ifademde belirttiğim gibi bizi araçla eve götüren ... isimli kişi huzurda bulunan kişidir, ben ... diye bir kişiyi tanımıyorum,” şeklinde beyanda bulunduğu;Mağdur ...'ın 11.02.2013 günlü kolluktaki ifadesinde; “... zorla arabaya bindirildikten sonra arabanın içerisinde iken sanığın kendilerine hitaben ... veya ... isimli şahısları sorduğunu, bu şahısların kendilerine dandik mal verdiklerini, onların paralarını kendilerine verinceye kadar kendilerini tutacaklarını söylediklerini, kendilerini bir odaya kilitlediklerini, eğer ... paramızı vermez ise sizi öldürüp önüne atacağını söylediğini, sanık ile yanında kimliği belirlenemeyen şahsın 15.00 sıralarında evden ayrıldıklarını kendilerinin ise saat: 19.30 sıralarında camdan bağırarak yardım istemeleri üzerine polis tarafından kurtarıldıklarını” belirttiği,Mağdur ...'ın 10.03.2015 günlü oturumda ise; “Olay günü ben ... ile beraberdim.... Mahallesinde giderken fako lakaplı açık kimliğini bilmediğim kişi ile yanında sanık ... ile ... ile tanımadığım bir kişi ile vardı. ... ile ... bir şey konuştu biraz ileriye gittik, ... fakoya 50 TL verdi ... yanımızdan ayrıldı, bir süre bekledik ben neden beklediğimizi sordum sanık ... bana 'Ben daha önceden fakoya 1000 TL verdim. Sex hapı almak üzere 1000 TL verdim. Ancak bana sex hapı yerine değişik bir hap verdi. Beni dolandırdı' dedi fakoyu da bu parayı getirmesi için beklediğini söyledi, araca bindik, bir süre fakoyu aradık ancak bulamadık bu sırada saat 01:30-02:00 sularına gelmişti, ... bize geç oldu benim eve gidelim dedi birlikte ... ile birlikte sanık ...'in evine gittik, geceyi burada geçirdik, fakoyla da telefon görüşmesi yapıldı. ... aradı görüştü, biz evde iken... kapıyı kapatıp gitti, para çekmek üzere gitmişti, kimin hesabından para çekeceğini bilmiyorum. Her ikimizde telefonu ... verdik, fako bizi telefon ile aradı, sizi kaçırdılar, bizi kaçırdılar diye bağırın dedi, ... pencere camına çıkıp bağırmaya başladı, ben de karşı komşuya bizi kaçırdıklarını söyledim. Sonra da polisler geldi bizi götürdüler. Ben telefonumu verdim. Daha sonra telefonum bir gün mahkemeye geldiğimde mahkeme salonunda iade edildi. Benim üzerimde sadece telefonum vardı sanık hakkında şikayetçi değilim davaya katılmak istemiyorum." şeklinde beyanda bulunduğu ve soruşturma aşamasında alınan beyanı okundu çelişki nedeni ile sorulduğunda: “Şimdiki ifadem doğrudur. İlk verdiğim ifade baskı altında verdim.” şeklinde beyanda bulunduğu, Sanık ...'un evinde ele geçirilen, 100 adet yeşil renkli hap, 27 adet sarı renkli hap, net ağırlığı 1.8 gram gelen yeşil renkli toz madde ve net ağırlığı 14,0 gram gelen yeşil renkli macumcu maddenin ... Kriminal Polis Laboratuvarlar Müdürlüğünün 25.03.2013 gün 2013/11481 numaralı raporuna göre uyuşturucu veya uyarıcı madde ihtiva etmediğinin de anlaşılmış olması karşısında; Sanığın aşamalarda birbiri ile örtüşen ve değişiklik göstermeyen savunmalarında, ... ile mağdurlara cinsel uyarıcı haplar almak amacı ile 1600,00-TL para verdiği halde söz konusu özelliklere hayiz olmayan hap ve maddeler verdiklerini, bu durumunun evinde ele geçen hap ve maddelerin ekspertiz raporu ile belli olduğunu, alacağını tahsil amacı ile mağdurların hürriyetlerini kısıtladığı ve alacağının 500,00 TL'lik kısmının arkadaşı ... adındaki şahsın banka hesabına yatırıldığını ve mağdurlardan birinin telefonunu iletişimi sağlamak amacı ile aldığı belirttiği, sanığın bu savunmasının mağdur ...'ın aşamalardaki ve mağdur ...'nün özellikle 22.06.2015 tarihli dilekçesindeki beyanı ile örtüştüğü, ancak mağdur ...'ın 10.03.2015 tarihli beyanında da görüldüğü gibi kendisinin ve diğer mağdur ...'nın cep telefonlarını sanığa verdiklerini belirtikten sonra ... adındaki şahsın kendilerini telefon ile aradığını belirtmek suretiyle hem mağdurların aşamalardaki kendi beyanları ve hem de birbirleri içerisinde çelişkiye düştüğü görülmüştür. Hal böyle olunca;Öncelikle, mağdurların beyanları arasındaki açık aykırılıklar giderilip sanığın, ... adındaki kişinin hesabına kim tarafından para yatırıldığı tespit edilip tanık olarak andlı beyanının alınıp, sanık savunmasında adı geçen ağabeyi İsmail' in olay hakkında bilgi ve görgüsü de gereğinde belirlendikten ve mağdurlardan yağmalandığı iddia edilen cep telefonlarının imei numaralarının tespit edilerek, suçun işlendiği ve süre geldiği zaman dilimi içerisinde sanığın ve/veya mağdurların kullanılıp kullanılmadığına ilişkin ayrıntılı ve tüm operatörleri kapsayan baz istasyonu ve görüşme dökümleriyle ilgili bilgiler Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan temin edilip tespiti saptandıktan ve eksiklikler giderildikten sonra sanığın suç kastı ile eyleminin hukuki nitelendirilmesi yapılması gerekirken eksik ve yetersiz soruşturma ile yazılı şekilde iki kez nitelikli yağma suçundan karar verilmesi, 2-Kabule göre de; Yağma suçunun silahla, birden fazla kimse tarafından birlikte, geceleyin ve konutta işlendiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 149/1. madde ve fıkrasının (a), (c), (h) bendinin yanı sıra (d) bendinin de uygulanması gerektiğinin ve birden fazla nitelikli halin varlığı nedeni ile aynı Yasanın 61/1. madde ve fıkrası uyarınca temel ceza belirlenirken bu hususun da gözetilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,3-Sanığın 5237 sayılı TCK nun 53/1-a,b,d,e bentlerinde sayılan haklardan aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine, diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından da aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 20.12.2016 tarihinde Daire Üyesi ...'un muhalefetiyle oy çokluğuyla karar verildi.KARŞI OY:Bir numaralı bölümde yer alan özgürlüğü kısıtlama suçu yönünden verilen düzelterek onama kararına aynen katılıyorum. Ancak; yağma suçları yönünden kurulan mahkûmiyet hükmündeki nitelendirme ve mahkeme gerekçesini yerinde bulduğumdan ve kararın onanması düşüncesinde olduğumdan, Yüksek çoğunluğun ikinci bölümdeki bozma kararına katılmıyorum.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Sigortasız Çalıştırılan İşçinin İşçilik Alacakları İçin Hizmet Tespit Davası Açmaya Zorlanamayacağı
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca
incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait kuaför salonunda 01/06/2009-
07/03/2011 tarihleri arasında ça
Vekalet sözleşmesinin kapsamı-İlamın icrasının ayrı bir iş sayılacağı-ilamın icraya konulmaması talebinin azil sayılamayacağı
Taraflar arasındaki “avukatlık ücret alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 19.03.2010 gün ve 2010/1 E., 2010/115 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 23.
Bilinen adres ticaret sicil adresi ise bu adrese normal tebligat çıkartılmadan 35.maddeye göre tebligat çıkartılamaz
Taraflar arasındaki “maddi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 8.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.07.2011 gün ve 2010/244 E-2011/262 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 26.11.2012
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?