Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7419 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23527 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Suç tarihinde güneşin saat 18.39'da battığı, yaz saati uygulamasının olduğu, hırsızlık eyleminin yakınanın anlatımına göre saat 19.45-20.50 arasında bir zaman diliminde gerçekleştiği, sanığın savunmasında suç saatine ilişkin bir açıklık olmadığı ve suçun anılan Yasanın 6/1-e maddesine göre gece sayılan zaman diliminde işlendiğinin kuşkulu olup mevcut kuşkunun sanık yararına yorumlanması gerektiği, sanık hakkında 5237 sayılı TCY'nın 143.maddesinin uygulanma olanağının olmadığı; 05.05.1993 doğumlu olan sanığın suç tarihi 3.9.2008'de 15 yaşından büyük olduğu ve 5237 sayılı TCY'nın 31/3.maddesinin ve yakınanın 24.10.2008 tarihli sanıktan şikayetçi olmadığına ve tüm zararının giderildiğine dair dilekçesi ve aynı tarihli oturumdaki anlatımı kapsamıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCY'nın 168.maddesinin de uygulanması gerektiği gözetilerek yapılan incelemede: Sanığın 5237 sayılı TCY.nın 142/1-b, 168, 31/3, 151/1, 168, 31/3. maddelerine uyan suçlarının gerektirdiği ceza için belirlenen zamanaşımını düzenleyen aynı Yasanın 66. maddesinde 8 yıllık süre belirlenmesi, aynı maddenin 2. fıkrasına göre 15-18 yaş grubunda bulunan sanıklar için bu sürenin 2/3’nün geçmesiyle kamu davasının düşeceğinin öngörülmesi ve 67.madde gözetildiğinde 5 yıl 4 aylık kesintisiz zamanaşımının karar tarihi olan 21.11.2008 tarihi ile inceleme tarihine göre geçmiş bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE 17 /04 /2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.