Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7365 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23735 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık ... hakkında erteleme hükümleri değerlendirilirken, tekrar suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat gelmediğinden bahisle talebinin reddedilmesine karar verildiği, aynı gerekçenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-b maddesi uyarınca da aranan subjektif şartlardan olduğu dikkate alındığında adı geçen sanık hakkında; 5271 sayılı CMK’nun 231.maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede: 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, sanık yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, şikayeti devam eden yakınana karşı sanığın eyleminden dolayı 765 sayılı TCK'nın 493/1, 61, 522, maddeleri ile 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 35, 53/1, 151/1, 116/1, 35, 53/1. maddelerine göre uygulama yapılıp, her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları yönünden uzlaşma koşullarının da değerlendirilerek sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması zorunluluğu bulunmakta ise de; açıkça 765 sayılı Yasa sanık yararına olduğundan yazılı şekilde eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulması bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK'nun 326/2. maddesine aykırı biçimde “müteselsilen tahsiline” biçiminde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümden “yargılama giderinin müteselsilen tahsiline” ilişkin bölüm çıkarılarak, “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” karar verilmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.