Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7351 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19383 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmakHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık savunmanının temyiz isteminin 1969 doğumlu sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;Hükmedilen cezanın türü ve süresine göre sanık savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi gereğince REDDİNE,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Hüküm sanık veya onun lehine temyiz edilmiş olsa bile lehe aleyhe ayrımı yapılmaksızın her yönden temyiz incelemesi yapılır. Ancak bozmadan sonra kurulacak hükme tayin edilecek ceza miktarı öncesi hükümde saptanan ceza miktarını aşamaz. 1412 sayılı CMUK’nın 326. (5271 sayılı CMK’nın 307.) maddesinde anlamını bulan kazanılmış hak sadece ceza miktarına İlişkin bir yasa normudur. Hal böyle olunca; Dairemizin 22.01.2007 tarihli bozmasından sonra, 5237 sayılı TCK'nın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında, 5237 sayılı Yasa hükümlerinin sanık yararına olduğu kabul edilip, uygulama da buna göre yapıldığı halde, kasten işlemiş olduğu suçlardan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. ve 3. fıkralarında gösterilen sürelerde yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kazanılmış hak kavramına yanlış anlam verilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından, “Sanık hakkında CMK’nın 307/son ve CMUK'nın 326/son maddeleri nazara alınarak 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin tatbikine takdiren yer olmadığına” cümlesi çıkarılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suçlardan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.