MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık hakkında zamanaşımı süresince hürriyetten yoksun kılma suçundan 5237 sayılı TCK’nın 109. maddesi gereğince işlem yapılması olanaklı görülmüştür.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Katılan ile sanık tarafından varlığı kabul edilen aralarındaki iş ortaklığından kaynaklanan alacak miktarının katılanın beyanına göre 200 TL, sanığın beyanına göre ise 390 TL olmasına karşın, sanık ...’ün ölen suç arkadaşı... ile birlikte katılanı, .... Kasabası yakınlarında harabe bir yere götürdüklerinin, burada katılanı bıçakla tehdit ederek miktarı belli olmayan açık senet imzalattıklarının ve katılana ait otomobili de aldıktan sonra katılanı serbest bıraktıklarının, daha sonra olayın kolluğa ihbar edilmesi üzerine de soruşturma sürecinde suç konusu otomobil ve senedi iade ettiklerinin anlaşılması karşısında, TCK’nun 150/1.maddesinde düzenlenen daha az bir cezayı gerektiren halin uygulanabilmesi için failin zorla almaya kalkıştığı para veya eşya değerinin alacak miktarı ile sınırlı olması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle suç vasfında yanılgıya düşülerek sanığın yağma suçundan cezalandırılması yerine yazılı şekilde uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.