Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7344 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27686 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma (Hırsızlık), Konut dokunulmazlığını ihlal, Mala zarar verme, Kasten yaralamaHÜKÜM : Mahkumiyet, Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I- Mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Sanık hakkında Mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal ve kasten yaralama suçuyla ilgili olarak, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi uyarınca verilen ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına’ ilişkin karara karşı, aynı Yasanın 5271 sayılı CMK.nun 231/12. md. 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Yasa ile ek fıkra maddesi uyarınca itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından, sanık savunmanının bu konudaki temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince tebliğname gibi REDDİNE, 5271 sayılı CMK.nun 264/1. maddesi uyarınca sanık ... savunmanı yönünden yasa yolu ile merciinde yanılma, haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,II- Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Bir başkasının, kendisinin veya yakınının; hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Malın alınması veya verilmesini temin için zilyetin üzerinde cebir ve tehdit kullanılmaktadır. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamakta ve bu durumda failin malı doğrudan alması söz konusu olmaktadır. Yani mağdur malı teslim etmektedir. Bu suçla korunan hukuki değer yalnızca malvarlığı değil, aynı zamanda kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığıdır. Yağma, icrai hareketle işlenebilen bir suç tipidir ve bu suçun maddi unsuru hareket kısmıdır. Kullanılan cebir ve tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkartmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Cebir, ''bir kimseye karşı bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapması için zor kullanma'' anlamına gelmektedir. Burada mağdura karşı kullanılan ''zor'', fiziki zorlamadır.Anılan normlar ışığında somut olaya gelince;Sanık ...'ın yanında ...isimli arkadaşı olduğu halde saat 16.00 sıralarında mağdurların ikamet ettiği dairenin alt katta bulunan kapı kilit göbeğini kırmak suretiyle girdikleri, evden aldıkları bir kısım eşya ile birlikte alt kapıdan çıkmak istedikleri, sanıkların eyleminin hırsızlık suçu olarak başlayıp, henüz tamamlanmadığı bu aşamada, evlerine dönen mağdurlar ... ve ...'nın sanık ve arkadaşını binanın cümle kapısında çıkacağı sırada görüp, bir hırsızlık suçu ile karşılaştıklarını anlayıp, sanıkların eylemlerinin tamamlamalarını engellemek ve çalınan malları üzerinde yeniden hakimiyet tesis edebilmek amacıyla sanık ve suç arkadaşına aktif müdahalede bulundukları, sanık ve suç arkadaşının ise üzerinde bulunan bir kısım eşya ile olay yerinden ayrılabilmelerini sağlamak için mağdurlar ... ve ...’a sanık ...’un bıçak ile saldırdığı, kaçarken merdivenden düşerek yaralandığı, diğer sanığın mağduru iterek kaçtığı, mağdurlar ... ve ...'i ellerinden basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, olay sırasında mağdur ...’in mp4 çalar, cep telefonu 2 adet harici hardisk, laptop bilgisayarın alındığı, mağdur ...’in 55 TL para ile bankamatik kartı, kimlik kartının bulunduğu cüzdanın alındığı, sanığın yakalandığında arkadaşı ...’u arayarak diğer sanık ...’in aldığı eşyaları getirmesini söylediği, mağdur ...’in 11.10.2011 günlü oturumdaki beyanına göre, sonradan evin içinde atılmış olarak tüm eşyaların bulunduğu, kimse tarafından getirilmediği, mağdur ...’e ait bilgisayarın evin içinde kolluk görevlilerince bulunarak teslim edildiği, diğer eşyaların ise sanık Nadir tarafından götürüldüğü ve bir iadenin de bulunmadığı şeklinde gelişen olayda; sanıkların eyleminin bir bütün halinde yağma suçunu oluşturduğu dikkate alınmadan, suçun vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.