MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık ...’un, kararı 13.10.2008 tarihinde, süresinde, temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; istemin reddine ilişkin .... Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.11.2008 gün ve 2008/126-549 esas ve karar sayılı Ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;Sanıkların, kapısını zorlamak suretiyle yakınana ait işyerine girmeye çalıştıklarının anlaşılması karşısında, işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan 5237 Sayılı TCK’nın 116/2-4 ve 119/1-c maddeleri uyarınca, haklarında zamanaşımı içerisinde Cumhuriyet Başsavcılığınca işlem yapılması olanaklı görülmüş, sanık ...’ın önceden vermiş olduğu karar doğrultusunda diğer sanıkla anlaşarak hırsızlık suçuna doğrudan katılıp birlikte işledikleri gözetilmeden, hakkında 5237 sayılı TCK’nun 37/1. maddesi yerine, aynı Yasanın 39/1. maddesi ile uygulama yapılması, adli sicil kayıtlarına göre, sanık ...’un .... Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/312-123; sanık ...’ın ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/1-181 esas ve karar sayılı ilamları ile tekerrüre esas hükümlülüklerinin bulunduğunun anlaşılması karşısında; haklarında kamu kurulan hükümlerde 5237 sayılı Yasanın 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanıkların, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, maddede öngörülen hakların tamamından yoksun kılınmanın hükümlülüğün doğal sonucu olup takdire bağlı bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların bazı haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun kılınmasına karar verilmesiyle yetinilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından TCY’nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılıp yerlerine, “sanıkların, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına” cümlesinin yazılması suretiyle diğer yönleri, eleştiriler dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.