MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Hükmedilen cezanın süresine göre, sanık savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi gereğince REDDİNE, Hakim dünü bugünden öğrenir, bunun için de dayanağı delillerdir. İddia savunma ve deliller tümüyle birlikte değerlendirilip iddiayı savunmaya üstün kılan nedenler bu aşamadan sonra belirlenmektedir.Ceza muhakemesinin amacı maddi gerçeğe ulaşmaktır. Bu amaca ulaşılmasını mümkün kılmak için ceza muhakemesinde delil serbestisi esası benimsenmiştir. Kanun delillerin ileri sürülmesi, toplanması ve değerlendirilmesi konularında bir sıralama yapmıştır. Şüphelinin soruşturma aşamasında yaptığı açıklamaları sadece bu evre bakımından beyan delildir (şahsi delildir). Bunlar kovuşturmada gündeme gelebilir, hatta hükme esas alınabilir. Muhakeme konusu olay hakkında beş duyusu aracılığı ile öğrendiklerini aktaran üçüncü kişi tanıktır. Tanık ceza muhakemesinde uyuşmazlığın konusunu oluşturan olay hakkında duyu organları aracılığı ile edinilmiş bilgisi bulunduğu varsayılan kişidir. Tanığın açıklamaları delil, kendisi ise delil kaynağıdır. Teknik anlamda tanık uyuşmazlığın konusu olan olayın tarafı değildir. Mağdur (suçtan zarar gören) ise teknik anlamda tanık değildir. Tanığın beyanı olay hakkında beş duyusu aracılığı ile uyuşmazlık konusu olayı algılaması biçiminde olabileceği gibi, başkalarından olayı duyması şeklinde de olabilir. Tanık çoğunlukla olayı görendir. Bu nedenle görgü tanığı kavramı yaygın olarak kullanılır. Tanık bazen kendisine veya yakın olduklarına menfaat sağlama, tehlikeyi önleme, bazen toplumun etkisi, bazen de duyduğu ve gördüğünü yanlış algılması ve böylece inanması ile yanılgılı anlatımlara da yönelebilir. Yani tanık bazen çok çeşitli sebeplerle yanlış beyanda bulunabilir. Hakim tecrübelerine dayanarak tanığın beyanlarının sağlamlığını değerlendirir, bu özellikte olduğunu saptarsa delil olarak ele alabilir.Somut olaya gelince; Yakınanın aşamalarda özetle, "Sanık ...'yi 25 yıldan beri tanıyorum. Benim iş yerime yakın bir yerde ikamet ediyor. Sedece iş yerimin yanında ikamet ediyor diye tanıyorum. Aramızda herhangi bir dostluk, arkadaşlık, ahbablık yoktur. Sanık 28.05.2015 günü saat 18:00 sıralarında benim iş yerime geldi. O anda yanımda ... ve ... isimli şahıslar da vardı. Sanık bana hitaben 'Sen Madamsın, etek giy' dedi ve gitti. Aramızda daha önce hiçbir husumet yoktu. Bir kavga olmamıştı, neden böyle bir şey söyledi bilmiyorum. Yaklaşık iki dakika sonra sanık tekrar benim iş yerime geldi. Bu ikinci gelişinde sanığın elinde sapı siyah, büyük kamaya benzeyen bir bıçak vardı. Bu bıçağı benim boğazıma dayadı ve 'Senin gırtlağını keserim, bana para vereceksin' dedi. Ben de korktuğum için bu şahsa 100.-TL. çıkarıp verdim ve bu şahıs benim iş yerimden ayrıldı. Yaklaşık beş dakika sonra sanık tekrar benim iş yerime geldi. Bu gelişinde elinde bıçak yoktu. Bana 'Seni öldüreceğim, senin gırtlağını keseceğim' dedi. Benim üzerime saldırınca aramızda bir boğuşma oldu. Bende bu kavgadan dolayı herhangi bir yaralanma olmadı. Orada bulunanlar bizi ayırdı ve sanık iş yerimden ayrıldı. 02.06.2015 günü saat 15:30 sıralarında tekrar benim iş yerime geldi. Elinde bıçak ya da başka bir tehdit edici alet yoktu. Benden para istedi. Ben de ona 'Üzerimde para yok' dedim. O da bana 'Yarın geleceğim' dedi ve iş yerimden ayrıldı" şeklinde beyanda bulunduğu, Geçmişte hiçbir sabıka kaydı bulunmayan sanığın aşamalarda, "Yakınan ...'ı 40 yıldan beri tanıyorum. Aramızda abi-kardeş ilişkisi vardır. Şimdiye kadar aramızda hiçbir olumsuzluk olmamıştır. Samimi olduğum bir insandır, görüştüğümüzde sürekli selamlaşırız. Ailece görüştüğüm, aile dostumdur. 28.05.2015 günü işten çıktım ve evime gidiyordum. Yakınan ve yanında tanımadığım bir kaç kişi dükkanın önünde oturuyorlardı. Ben yakınana selam verdim ve '..... Abi, senin işçilerden biri benim kızıma laf atmış, bak bu iş doğru değil' dedim. O anda yakınan ve yanında bulunan bir kaç kişi bana saldırdı ve beni darp etti. Daha sonra Polis Merkezine giderken yakınan bana, 'Sen bizim kardeşimizsin, barışalım, şikayetçi olma' dedi ve biz barıştık. Şikayetçi olmadım. Ben bu şahsı eğer gasp etmiş olsaydım 28.05.2015 günü beni şikayet edebilirdi. Tedavi için de hastaneye gitmedim ve o tarihte rapor almadım. 03.06.2015 günü bu olaydan dolayı yakalandığım için polisler beni hastaneye götürdü ve rapor aldı. Benim yaralarım bu raporda mevcuttur. Benim için o gün olay kapandı. Ben o tarihten sonra yakınanın işyerine gitmedim, aramızda herhangi bir olay olmadı. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Tanıklar ... ve ... yakınanın dostu ve işçisi olan kişilerdir, yanlı beyanda bulunmuşlardır." dediği,Sanığın kızı ..... 15.07.2015 tarihinde, ... ve yanında bulunan birkaç kişi tarafından kendisine iki aydır hakaret ve cinsel tacizde bulunulduğunu belirterek şikayetçi olduğu, ...... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 01.09.2015 gün ve 2015/13007 sayılı kararı ile soyut iddia dışında delil bulunmadığı belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, 1973 doğumlu tanık ...'un "Yaklaşık olarak on dokuz yıldan beri ...'ın yanında işçi olarak çalışmaktayım. Sanığı iş yerimizin çevresinde dolaştığı ve sürekli sorun çıkaran bir şahıs olduğu için tanıyorum. İnsanlara saldıran, insanları huzursuz eden bir şahıstır. 28.05.2015 günü saat 18:00 sıralarında sanık bizim iş yerimize geldi. İşyerinin alt katında yazıhanedeydim, yanımda da abim ... vardı, çay içiyorduk, bağrışma sesleri duyduk, dışarıya çıktık. Yakınana küfürler ediyordu. Beş dakika sonra iş yerinden ayrıldı, ancak yaklaşık beş dakika sonra tekrar bizim iş yerimize geldi. Bu gelişinde elinde büyük bir bıçak vardı. İş yerinin yazıhane bölümünde bulunan yakınanın boğazına bıçağı dayadı ve 'Senin boğazını keserim' dedi ve para istedi. Yakınan da korktuğu için çıkarıp 100.-TL. verdi. Sanık iş yerinden parayı da alıp ayrıldı, yaklaşık bir beş dakika sonra tekrar iş yerimize geldi ve yakınana küfürler etti ve saldırdı. Aralarında bir boğuşma oldu. Biz de bu şahısları ayırdık ve sanık iş yerinden ayrıldı. Sanık işyerimize geldiğinde ayrıca ... de işyerindeydi, ... sürekli olarak işyerine gelip öteberi işlerine bakar, bankaya gider, fatura yatırır, patronumuz kendisine haftalık olarak ücret verir. 02.06.2015 günü saat 15:30 sıralarında sanık geldi. Sanıkta bu gelişinde herhangi bir bıçak görmedim. Yakınandan para istedi. Yakınan da üzerinde parası olmadığını söyledi ve sanık iş yerinden ayrıldı. İş yerinden ayrıldığı esnada 'Yarın yine geleceğim' dedi. Aralarında bir husumet yoktur. Aralarında bir alacak verecek de olmadığını biliyorum." şeklinde beyanda bulunduğu, 1941 doğumlu tanık ...'in "Yakınan ... benim yaklaşık olarak otuz yıldan beri dostum, arkadaşım olur. Ara ara onun iş yerine giderim, onunla sohbet ederiz. 28.05.2015 günü yakınanın iş yerine gittim. Saat 18:00 sıralarında ismini bilmediğim sanık geldi küfürler etti ve gitti. Tekrar geldi, bu defa elinde büyük bir bıçak vardı. Sanık geldiğinde yakınan yazıhanenin içindeydi, ben de bir metre dışarıdaydım, yazıhanenin kapısı açıktı, camlı bir yerdi, gelir gelmez bıçağı katılanın boğazına dayadı, 'Senin kafanı keserim, gırtlağını keserim, giderim paşa paşa yatarım' dedi ve ayrıldı. Daha sonra sanık tekrar geldi. Bu üçüncü gelişinde yakınan ile sanık arasında bir boğuşma oldu. Biz de bu şahısları ayırdık ve sanık dükkandan ayrıldı. Daha sonraki günlerde geldiğinde ben iş yerinde değildim. Aralarında neler yaşanmış ben bilmiyorum. Ben, yakınanın sanığa para verdiğini görmedim" dediği, Savunma tanığı ..... "Ben doğrudan olayı görmedim, sanığın kavga olayına karıştığına ilişkin sanığın ablasının oğlu bize telefon etti. Hemen karakola geldik. Sanık nezarette ve üstü başı perişan, yüzü gözü şişmiş bir şekilde idi. ... şikayetini geri aldı, para olayından bahsetmedi. ... bana sanığın dükkana geldiğini ve kendisine saldırdığını söyledi, para olayından bahsetmedi, bizde bunun üzerine sanığı alıp eve getirdik" şeklinde beyanda bulunduğu Tanık ...'un duruşmada" ... benim kardeşimdir. Kendisi ...'ın işyerinde çalışır. Ben haftada bir gün veya on beş günde bir gün dükkana uğrar çay içerim, genelde çarşamba günleri giderim, olay tarihini net olarak hatırlamıyorum. Saat 16:00-17:00 civarında yine kardeşim ...'ın işyerine gitmişti, işyerinde iki ayrı yazıhane vardı. Bu yazıhaneler camekanlıdır. Kamil'in yazıhanesi yolun dibindedir, yani kapının yanındadır, ben o gün çay bölümü olan diğer yazıhanedeydim. O gün kardeşim ... ile ben vardım. Her iki yazıhane arasında 10-15 metre kadar bir mesafe vardır, ben ilk gittiğimde olayın tam olduğu sırada gitmiştim. Bir tartışma sesi duydum, bağrış ve çağrış oldu, ...'a nedenini sordum bana birşey yok, dedi. Sanık dışarıya çıktı, ortalık yatıştı, biz çay içiyorduk, birkaç dakika sonra huzurdaki şahıs tekrar dükkana geldi, elinde herhangi bir şey görmedim, bu arada sesler yükseldi, sesler yükselince ben yardıma Kamil'in yanına gittim, katılanla sanık birbirlerine girişecekti, ben hemen kendilerini ayırdım, ayrıldıktan sonra da ben dışarı çıktım, işime gittim" şeklinde beyanda bulunduğu, Savunma tanığı ......, "Ben olayı görmedim ancak olay akşamı kardeşimin evine gittiğimde koma halinde yatakta yatıyordu. Annem de hastanedeydi. Ne olduğunu sordum. Maç yaptığını söyledi. Hatta kendisine banyo yaptırdım, sırtında darp izleri vardı, nefes alamıyordu. Ne olduğunu sordum, o da bana ...'ın, kızına laf attığını bu olayı öğrenmek için şikayetçinin dükkanına gittiğini, kavga olayının orda olduğunu ve kendisine vurduklarını söyledi. Sonradan da ...'ın ...'la kardeşime ilaç gönderdiğini biliyorum, hatta ilaçlar da bendedir" dediği, Savunma tanığı ....., "Ben olayın oluş anını görmedim. Sanıkla aynı evde yaşıyorum, eve geldiğimde vücudunda darp izi vardı, levye izi vardı, üstü başı perişan haldeydi. Kendisine sordum. Kızına laf atıldığını ve bu nedenle şikayetçinin işyerine gittiğini, orada darba uğradığını söyledi, olaydan sonra da hala görüşüyorum, hatta kendisi ile olaydan hemen sonra görüştüğümde sanığın kendisinden herhangi bir şekilde zorla para alma olayı olmadığını söyledi, ancak sanık, kızına çalışanlardan birinin laf attığını onu görüşmek için dükkana geldiğini, orada kavga çıktığını söylemiştir " dediği, Savunma tanığı ......'in "Yakınan ve sanık benim komşularımdır, ikisini de tanıyorum, aralarında önceye dayalı bir husumet yoktur, aralarında daha önceye dayalı bir borç verme alma olayı da yoktur, olay anını da görmedim, ben karakolda iken ... ile görüştüm, aralarında bir borç para alma olayı olmuş, dükkanda bir tartışma olmuş, olayı bana bu şekilde aktardı " şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.Hal böyle olunca,Öncelikle, iddia, savunma ve tanık beyanları dikkate alındığında, olay yerinde bulunduğu ve sanığın yanında uzun süredir çalıştığı belirtilen tanık ...'un sanığın yakınandan zorla para aldığına yönelik beyanlarına rağmen, olayın tarafsız tanığı durumunda bulunan, yakınanı uzun süredir tanıyan tanık ...'in buna dair görgüsünün olmadığını belirttiği, tanık ...'un kardeşi olup olay yerinde bulunan tanık ...'un da zorla para alma olayından bahsetmediği dikkate alındığında, tamamı sözlü anlatımlardan oluşan delillerin birbiri ile çelişmesi halinde hangi taraf anlatımına hangi gerekçe ile üstünlük tanındığı açıklanarak, vicdani kanı ilkesine uygun, gerekçelendirilebilir ve temyiz merci tarafından denetlenmesi mümkün bir sonuca ulaşılması gerekirken, yeterli gerekçe gösterilmeden ve/veya sebebi açıklanmadan "..Toplanan deliller, müştekinin aşamalardaki aynı yönde tutarlı beyanları, olayın oluşuna tanık olan ....... sanığın müştekiye karşı isnad edilen eylemlerini doğrular aşamalardaki aynı yönde tutarlı beyanları, tanık İsmail'in aşamalardaki beyanları, müştekinin savunmasında geçen kızına karşı cinsel taciz iddiasına ilişkin, müşteki hakkında ....... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 01.09.2015 tarih ve 2015/22939 Soruşturma nolu Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar, sanığın olayın sonrasında tutuklanmasına dair .... Sulh Ceza Hakimliği'nin ...... tarih ve 2015/598 Sorgu nolu Kararı, Kovuşturma aşamasında müşteki vekilinin şikayetlerinden vazgeçtikleri ancak, yağma suçuna ilişkin zararın sanık tarafından giderilmediğine dair beyanı, sanık vekilinin suçu kabul etmedikleri için müştekinin zararını gidermediklerine dair beyanı ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sanığın, müştekiye karşı, silahla işyerinde nitelikli yağma suçunu işlediği sabit olmakla...."yönündeki kabulle ceza yargılama ilkeleri ile uyuşmayan, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yağma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, sanığın tutuklu kaldığı süreye ve bozma sebebine göre başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse serbest bırakılması için yazı yazılmasına, 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.