Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7040 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23220 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 6 - 2009/129137MAHKEMESİ : Sarayönü Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/02/2009NUMARASI : 2008/103 (E) ve 2009/15 (K)Suç : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını ihlal, Mala zarar vermekYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanığın sabit kabul edilen eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCY'nın 50.maddesinin 3.fıkrası uyarınca aynı Yasanın 1.fıkrasında öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevirme zorunluluğu dışında kalan bir cezanın hükmolunması gerekirken, yanılgılı uygulama sonucu seçenek yaptırımlardan birine çevirme sınırı içerisine giren bir cezanın verilmesi halinde, bu cezanın seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesine karar verilemez. Aksi halin, sanığın; önceki yanılgılı uygulama sebebiyle ortaya çıkacak sonuçtan ikinci kez yararlandırılmasının sağlanmasına, hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açacağını belirten Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 Esas-2008/43 sayılı kararı gereğince sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan hükmolunan 6 ay 20 gün hapis cezasının, seçenek yaptırımlarından birine çevrilemeyeceği anlaşılmakla yapılan incelemede;Sanığın, hakkında işlediği suçların farik ve mümeyyizi olmadığından bahisle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen tanık M.. Ç.. ile birlikte katılanın iş yerinden içerisinde 350.00 TL bulunan mama kutusunu hırsızladığı, sanığın yakalandığında mama kutusunu sakladığı yeri göstermek suretiyle katılana iadesini sağladığı anlaşılmış ise de; ekonomik bir değeri bulunmayan mama kutusunun iadesinin kısmi iadeyi oluşturmayacağının anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki bozma isteyen (1) no'lu düşünce benimsenmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Hırsızlık suçundan temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde eylemin geceleyin gerçekleştirilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCY’nın 143. maddesiyle yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden en üst hadden artırım yapılması, 2- İş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCY'nın 119/1-c maddesi ile uygulama yapılmaması,3- Adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan ve suç tarihi itibariyle 15-18 yaş grubunda bulunan sanık hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCY’nın 50/3. maddesi uyarınca, anılan Yasa maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tedbirlerden birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,4-5271 sayılı CMK'nın 231.maddesinde düzenlenmiş bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşullarının bulunması gerektiği; zararın giderilmesi koşulunun aranabilmesi için, ortada ölçülebilir ve giderilebilir maddi bir zararın bulunması, bu nitelikte bir zararın bulunmadığı suçlarda ise bu şartın gerçekleştiğinin kabulü icap ettiği; sanığa yüklenen iş yeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden ortada ölçülebilir ve giderilebilirmaddi bir zararın bulunmadığı gözetilmeden; kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında, “şartları oluşmadığı” biçiminde yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. Z.. savunmanının temyiz itirazları ile hırsızlık suçu yönünden tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, iş yeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 14.4.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.