Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6926 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23417 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 6 - 2009/98656MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/11/2007NUMARASI : 2007/545 (E) ve 2007/676 (K)Suç : Hırsızlık, mala zarar vermek, işyeri dokunulmazlığını bozmakYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Yakınana ait işyerine saat 21:00 ile 21:15 arasında girildiği, işyerinin bulunduğu sanayi sitesinin özel güvenlik görevlisinin devriye sırasında kepengin kırık olduğunu görmesi üzerine hırsızlığı fark edip, kolluk görevlilerine bildirdiği, güvenlik görevlisinin aynı sitede işyeri bulunan Halit’i de kendi işyerinde başkaları ile görmesi sebebi ile ondan şüphelendiğini kolluk görevlilerine söylediği, kolluk görevlilerinin Halit’in işyerine gittiği, kolluk görevlilerini gören sanığın kapıyı açtıktan sonra suçu kabul edip çalınanların işyerinde bulunduğunu söylediği, bir kısmını işyerinin içine koyduğu ve bir kısmını da havalandırma boşluğuna sakladığı çalınanların yerini göstererek iadeyi sağladığı olayda yakınanın zararının tutanakta yazandan fazla olduğu, ayrıca çalınan paranın sadece bozuklardan ibaret olmadığı yönündeki anlatımı ile sanıklardan Halit’in savunmalarında votkalardan birini Ersin’in içtiği yönündeki beyanları göz önüne alındığında iadenin kısmi iade kapsamında kaldığının anlaşılması karşısında yakınana kısmi iadeye rızasının olup olmadığı sorularak sonucuna göre 5237 sayılı Yasanın 168.maddesinin uygulanma koşullarının karar yerinde tartışmasız bırakılması, 2-Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi, gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması;3- 5237 sayılı Yasanın 151. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunda, hapis cezası ile adlî para cezası seçenek olarak öngörülmüştür.Buna göre hakim 5237 sayılı Yasanın 61.maddesindeki ölçütleri de gözeterek seçenek yaptırımlardan birine hükmedecektir. Yaptığı seçimin gerekçelerini ise denetime olanak verecek şekilde göstermesi gerekmektedir. Hal böyle olunca sabıkaları bulunmayan, haklarında takdiri indirim sebepleri uygulanan sanıklar hakkında hangi gerekçe ile hapis cezasına hükmolunduğunun açıklanmaması, 4-Adli Sicil kaydına göre sabıkası bulunmayan sanık Ersin savunmanı Av.O. A.’ın hükmün açıklandığı oturumda sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanmasına ilişkin isteminin erteleme hükümlerini de kapsadığı ve konut dokunulmazlığını ihlal ile mala zarar verme suçlarında hükmedilen ceza sürelerine göre erteleme hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu düşünülmeden, bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi,5-Konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçları yönünden; Suçların niteliği, cezanın türü ve süresine göre; hükümden sonra 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun Geçici madde; 1/1. fıkrası yollamasıyla aynı kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231/5-14. madde ve fıkraları gereği sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Halit Saatçi, E.. K.. ve F.. Y.. savunmanlarının temyiz itirazı ve tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.