Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6810 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5150 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, Konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık hakkında, mağdur ...'a yönelik konut dokunulmazlığının ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelemesinde;Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK'nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK'nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanık hakkında, katılan ... ’ye yönelik yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelemesine gelince;Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Katılan, Kur'an okuduğu sırada sanığın açık olan balkon kapısından içeri girdiği, katılanın duyduğu ses üzerine dönüp baktığında çekyatın üzerinde oturan sanığı gördüğü, sanığın katılana “çocukları olup olmadığını, nerede oturduklarını” sorduğu ve katılanın da sorulara cevap vererek bu şekilde bir müddet konuştukları, sanığın biranda oturduğu yerden kalkarak iki eliyle katılanın boğazını sıktığı, sırtüstü yere yatırdığı, katılanın bağırması üzerine komşusu olan mağdur ...’nin kapıyı çaldığı, sanığın da kapıyı açtığı, sanığın mağdur ...’ye “hiçbir şey yapmadığını, kimseye birşey söylememesini, söylerse iftira atıp yuvasını dağıtacağını” söylediği, mağdur ...'nin ise aynı katta bulunan evine kaçıp saklandığı, sanığın da onu takip ettiği ve ardından mağdurların bulunduğu binadan ayrıldığı olayda, sanığın fark edildiğini anlayıp geçirdiği duraksama ile bir süre kanepede oturduğu, bir aşamada ise mağdurun boğazını sıkıp kapının çalması ile gittiği, mağdur ...'ye karşı yağma kastıyla hareket ettiğini gösteren kesin, inandırıcı deliller karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, kastın neye göre belirlendiği netleştirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.