Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6796 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22027 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I- Sanık mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde, 5275 sayılı Yasanın 122. maddesi ile 647 sayılı Yasanın yürürlükten kaldırılmış olması ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCY.nın 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmolunan cezanın tür ve miktarı bakımından, 5219 sayılı Yasa ile değişik 1412 sayılı CMUK.nun 305/1. maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan, sanık ... savunmanının temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince, Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanığın hırsızlık suçunu yakınanın aracının kilitli kapısını zorlayıp açmak suretiyle işlemesi nedeniyle, eylemin 5237 sayılı Yasanın 142. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki suçu oluşturduğu halde ayrıca ( e ) bendi ile de uygulama yapılması, 2-Yakınanın aracını olay günü 19.30 sıralarında parkettiğini, sabah 07.50 civarında aracının yanına geldiğinde hırsızlık olayını farkettiğini belirtmesi, sanığın suçlamaları kabul etmemesi, güneşin ... ilinde 06.43'de doğması gece vaktinin 05.43'de sona ermesi nedeniyle, eylemin gece vakti işlendiğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu duraksamaya yer vermeyecek şekilde karar yerinde gösterilip tartışılmadan 5237 sayılı Yasanın 143. maddesiyle yazılı şekilde uygulama yapılması, 3- 5237 sayılı TCY.nın 2. maddesinin “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz” hükmünü içerdiği, yaşı küçük sanıklar hakkında hangi hallerde çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceğinin aynı Yasanın 31. maddesinde açık olarak belirtildiği, çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin ne olduğunu gösteren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11. maddesinde de “Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından, çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır.” hükmü karşısında; sanık hakkında uygulama koşulları bulunmadığı halde, ayrıca 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 5. maddesi uyarınca tedbir kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.