Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6773 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22118 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, yaralamaHÜKÜM : Kısmen Mahkumiyet, Kısmen BeraatYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 13.Ceza Dairesinin 20/10/2011 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazının “sanığın yakınan ...'a yönelik eylemlerden ötürü kasten yaralama ve tehdit, diğer yakınan ...'a yönelik eyleminin ise tehdit suçunu oluşturduğu” bu haliyle mahkeme tarafından belirlenen suç vasfındaki yanılgıya yer verip hükmün bu yönden bozulmasını istediği anlaşılmaktadır, Oluş ve dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; sanığın eyleminin bir bütün halinde yakınan Reyhana karşı yağmaya kalkışma suçunu oluşturduğu şeklindeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından, sanığın yakınan ...'a yönelik basit yaralama suçununda yağma suçunun unsuru olduğu halde basit yaralama suçundan ayrıca beraat kararı verilmesi yasaya aykırı ise de, bu durum mevcut temyiz davasının içeriği dikkate alındığında sonuç cezaya etkili olmadığından, bozma nedeni olarak benimsenmemiş, Yağma suçunun, silah kullanılarak, konutta işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın 149. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin yanı sıra (d) bendi ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.