Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6739 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15399 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 6 - 2009/19796MAHKEMESİ : Bursa 4. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/06/2008NUMARASI : 2007/228 (E) ve 2008/186 (K)SUÇ : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Tekerrüre esas hükümlülükleri bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCY'nın 58.maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak,Katılanın aşamalardaki beyanlarında özetle, “2006 yılı Ağustos ya da Eylül ayları içinde paraya ihtiyacı olduğundan, ağabeyi tanık Ahmet'in arkadaşı olan sanık Mahmut'un aracılığıyla kuyumculuk yapan tanık Sedat'tan 2.590 TL değerinde bileziği borç olarak aldığını, borcuna karşılık tanık Sedat'a kendisinin, ağabeyinin ve teyzesinin oğlu A. T.'in imzalarını taşıyan açık senet verdiklerini, ancak borcunu vaktinde ödeyemediğini, senedin sanık Bilal'e geçtiğini, sanık Bilal'in senet karşılığında kendisinden 8.000-10.000 TL civarında bir para istediğini ve bu konuda kendisini tehdit ettiğini, sanığın yakalandığında daha önceden tanık Sedat'a verdikleri açık senet ile bilgisi dışında ağabeyi Ahmet'ten zorla alınan 3.500 TL'lik senedin ele geçirildiğini" beyan ettiği;Sanık Bilal'in 14.9.2007 günlü oturumda alınan savunmasında özetle, “Olaydan bir yıl kadar önce sanık Mahmut'a 3.000 TL'ye yakın borç para verdiğini, Mahmut'un da kendisine teminat olarak müştekinin ağabeyi A.Ş.'in borçlu olarak gözüktüğü 3.500 TL'lik senedi verdiğini, tanık Sedat'a da 2.500 TL borç para verdiğini, Sedat'ın da A. Ş.'in kendisinde bulunan açık senedi verdiğini” beyan etmiş olmasına rağmen, Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusunda, “Tanık Sedat'ın kendisinden bir miktar borç istediğini, 2.500 TL verdiğini, Sedat'ın da kendisine üzerinde A. Ş. yazılı 3.500 TL'lik bir senet ile A. Ş. ve kefilleri yazılı boş senedi verdiğini” beyan etmiş olduğu; bu bağlamda sanığın senetlerin kendisine ne suretle geçtiği konusundaki beyanlarının çelişkili bulunduğu, sanığın kuyumculuk yapan tanık Sedat'a 2.500 TL borç para vermiş olması ve karşılığında da 1 adet 3.500 TL bedelli senet ile 1 adet boş senet almış olmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği gibi sanığın savunmalarının tanık S. D.'ın beyanları ile uyum sağlamadığı, bu bağlamda tanık S.D.'ın beyanlarında özetle, “Sanık Mahmut'un iş yerine gelerek A. Ş. isimli şahıs ile ortak olarak iş yeri açtıklarını, bu nedenle paraya ihtiyaçları olduğunu söyleyerek kendisinden 1.000 TL tutarında bileziği borç olarak istediğini, kendisinin de istediği miktardaki bileziği borç olarak verdiğini, 3-4 gün kadar sonra Mahmut'un yanında Ahmet isimli şahıs ile birlikte yanına gelerek A. Ş.'in 1.500 TL paraya ihtiyacı olduğunu, kendisinin de kefil olduğunu söylediğini, kendisinin de 1.590 TL tutarında bilezik verdiğini, aradan 3-5 ay geçmesine rağmen borçlarını ödemediklerini, bunun üzerine Mahmut'a ulaşarak teminat vermelerini istediğini, bunun üzerine Mahmut'un, yanında A. Ş., O.. Ş.. ve A.T.in isimli şahıs ile birlikte geldiğini, Ahmet'in boş senede borçlu olarak adını yazdığını, kefil olarak da O.. Ş.. ve Ali Temuçin'i yazdığını ve her üçünün de imzalayıp kendisine verdiklerini, ancak borçlarını ödemediklerini, bunun üzerine Mahmut'u bularak alacağını ondan istediğini, Mahmut'un da daha önceden tanımadığı sanık B.. A.. ile birlikte iş yerine gelerek alacağı olan 2.590 TL'yi kendisine ödediklerini, kendisinin de boş senedi Mahmut'a verdiğini” belirttiği; Sanık M.. E..'ın savunmalarında özetle, “Müşteki Onur'un ağabeyi A.Ş.'in çay bahçesine ortak olduğunu, Ahmet'in paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek kendisinden 8.000 - 10.000 TL civarında borç para aldığını, bu paranın bir kısmını tanık Sedat'tan altın alıp tekrar bozdurmak suretiyle verdiğini, Ahmet'in borcunu zamanında ödemediğini, kendisinin de paraya sıkışınca sanık Bilal'den 2.000-3.000 TL civarında para alıp senetleri tahsil etmesi için Bilal'e verdiğini” söylediği,Tanık A. Ş.'in de anlatımlarında özetle, “Sanık Mahmut ile ortak çay bahçesi işleteceklerinden paraya ihtiyaçları olduğunu, kuyumculuk yapan tanık Sedat'ın yanına gittiklerini, Mahmut'un Sedat'tan 1.590 TL borç para aldığını, Mahmut ile iş yerini açacaklarını, ancak yürütemeyip borçlandıklarını, yaptıkları hesap üzerine Mahmut'un 2.500 TL alacaklı çıktığını, Mahmut'a 3.000 TL verip senetleri geri istediğini, Mahmut ile birlikte tanık Sedat'tan borç para almaya gittiklerinde Mahmut adına Sedat'tan borç alındığında, beraber ortak iş yapacakları için Mahmut'a kendi imzaladığı bir boş, bir de miktarı 3.000 TL olan senet vermiş olduğunu, Mahmut'a 3.000 TL ödediğinde senetleri Mahmut'tan istediğini, Mahmut'un senetlerin Bilal'de olduğunu, ona tahsil için verdiğini, ondan alıp senetleri vereceğini söylediğini, sanık Bilal'in gelerek "senetler bende, eğer senetlerini almak istiyorsan 2.000 TL vermek zorundasın" dediğini, kendisinin de senetlerini verir düşüncesiyle 2.000 TL'yi Bilal'e verdiğini, Bilal'in o gece cezaevine girdiğini, daha sonra da kendisinin cezaevine girdiğini, Bilal'in kardeşinden kendisinin borcunu istemiş olduğunu, daha sonra kardeşi ile çay bahçesi işletmeye başladıklarını, Bilal'in bu çay bahçesine gelerek gerek kendisine gerekse kardeşine "bu senet karşılığı parayı vereceksin vermezsen ayağından vururum sakat bırakırım" dediğini” beyan etmiş olduğunun anlaşılması karşısında;Katılanın, tanık S. D.'dan alınan 2.590 TL borç karşılığında kendisinin kefil, ağabeyi tanık Ahmet'in de borçlu olarak imzaladığı bir adet boş bononun tanık Sedat'a verildiği, ancak borcun vaktinde ödenmediği, verilen bu boş bononun sanığın eline geçmesi üzerine, sanığın katılandan bono karşılığında katılanın borçlandığı miktarın çok üzerinde bir miktar olan 8.000-10.000 TL civarında bir parayı tehditle talep etmesi biçimindeki eylemin yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçelerle 5237 sayılı TCY'nın 150/1.maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 106.maddesiyle yazılı biçimde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık B.. A.. savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 7.4.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.