Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6580 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7516 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 5237 sayılı TCK'nun 51. maddesinde iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilenlerin cezasının ertelenebileceği, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olanlar bakımından bu sürenin üst sınırı üç yıl olduğu belirtilmiş ancak erteleme kararı verilebilmesi, a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak, b) Suçun işlendikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşması, Koşullarına bağlanmıştır. Birinci koşul gerçekleştiği halde ise cezanın ertelenmesine karar verilebilmesi için kişinin suç işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekmektedir.Cezanın ertelenmesi cezanın doğrudan sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören yargısal bir kişiselleştirme kurumudur. Cezanın ertelenmesi veya ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken gerekçe gösterilmeli ve bu gerekçe sanığın kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Gerekçenin bu niteliği keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etme özellikleri de taşır. Zira yasal, yeterli ve geçerli bulunmayan bir gerekçeye dayanılarak erteleme isteminin reddine karar verilmesi yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi cezanın kişiselleştirilmesi ilkesine de aykırı olup, uygulamada keyfiliğe yol açabilir. Cezanın ertelenip ertelenmeyeceğine ilişkin takdir mutlaka olayla uyumlu olmalı yargıcın soyut kanıtlara değil, sanığın kişiliğinde var olan somut nedenlere dayanmalıdır. Sanığın olay öncesi ve sonrası davranışları gözönünde bulundurularak gelecekteki yaşamının sezilmesi, suç işleme hususundaki eğilimi buna göre belirlenmelidir. Hal böyle olunca; Suç tarihinde 18 yaşını doldurmayan sanık hakkında TCK'nın 51. maddesi değerlendirilirken "cezanın tür ve miktarı dikkate alınarak" şeklindeki yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile atılı maddenin uygulanmaması, 2-Mahkemece 5271 sayılı Kanun'un 150/3.maddesi uyarınca sanığa savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, atanan savunmana ödenen avukatlık ücretinin, onsekiz yaşından küçük olduğu anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.