Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6518 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 26425 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Yağma, tehdit, sürücü belgesinin geri alınmasına yer olmadığına HÜKÜM : Sanıklar ... ve ...; Mahkumiyet, Sanık ...; Sürücü belgesinin geri alınmasına yer olmadığına Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I- Sanık ... savunmanının temyiz isteminin incelenmesinde; Sanık ... hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının 31.08.2006 gün 2006/400 soruşturma, 2006/238 esas ve 2006/141 iddianame numarası ile ruhsatsız silah ve mermi bulundurma suçlarından kamu davası açıldığı, ... 10. Ağır Ceza Mahkemesi 03.05.2010 gün 2006/36 esas ve 2010/122 karar sayılı ilamı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip kesinleştikten sonra yerel mahkemece “sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 5. ve 53/(6). maddeleriyle, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun Geçici 1. maddesi nazara alınarak sürücü belgelerinin geri alınmasına yer olmadığına” ilişkin karar verilmiş ise de; söz konusu kararın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği, bu haliyle temyiz davasına konu edilemeyeceği ve bu aşamada hukuki yararı da bulunmayan sanık ... savunmanının bu konudaki isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince tebliğnameye gibi REDDİNE, II- Sanıklar ... ve ... hakkında yakınanlar ... ve Maria Sıchınova İhtiyar' a yönelik yağmaya kalkışma ve sanık ... hakkında mağdur ...'e yönelik tehdit suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; Sanık ... hakkında mağdur ...'e yönelik tehdit suçuna yönelik 03.05.2010 tarihli hükmü, o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından sanık aleyhine temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından sanığın kazanılmış hakkının söz konusu olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, uyulan bozmaya, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanıklar hakkında TCK.’nun 53. maddesinin (1) ve (2) fıkrası ile (3). fıkrasının (1). cümlesinin uygulanmasına, karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölümler çıkarılarak yerlerine, "Sanıkların, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına" cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.