Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6445 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22619 - Esas Yıl 2011
Tebliğname No : 6 - 2009/108535MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/12/2008NUMARASI : 2008/1144 (E) ve 2008/1081 (K)SUÇ : Hırsızlık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Sanığın 15/10/2008 tarihli Cumhuriyet Başsavcılığındaki savunmasında, Yakınanın işyerine bayramdan bir hafta kadar önce açık bırakılan kapıdan girerek 25-30 kg kablo çaldığını, bayramın bir ya da ikinci günü ise aynı yere tekrar girerek bir bilgisayar kasası, LCD monitör ve bilgisayar kamerası çaldığını beyan ettiği; yakınan E.. A..'ın ise 13/10/2008 tarihli soruşturma aşamasındaki beyanında, "İş yerinde meydana gelen 01/10/2008 tarihindeki hırsızlık olayı nedeniyle Ş. Polis Karakoluna müracaat ettiğini, kablo çalınması eyleminin de 01/10/2008 tarihinde meydana gelen hırsızlık esnasında olduğunu düşündüklerini" ifade ettiği ve iddianamade sadece kablo çalınması olayının açıklandığının anlaşılması karşısında; her iki olayın zaman aralığı dikkate alınarak, bilgisayar kasası, LCD monitör ve bilgisayar kamerası çalınması olayı ile ilgili olarak kamu davası açılıp açılmadığının araştırılarak, dava açıldığının anlaşılması halinde her iki davanın eylemsel ve kişisel bağlantı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 8. ve 11.maddeleri gereğince birleştirilip kanıtların birlikte değerlendirilerek TCK'nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan eksik soruşturma ile hüküm kurulması,2- Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. A..'ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.