Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6442 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5205 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas olabilecek ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.06.2005 gün 2002/46 Esas ve 2003/56 ek Karar sayılı kararına konu mahkumiyet kararlarının kesinleşme ve infaz tarihlerini gösterir örnekleri denetime olanak verecek şekilde getirtilip sonucuna göre sanık hakkında TCK'nın 58. maddesi uyarınca değerlendirme yapılmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1- Oluş ve dosya kapsamına göre, olay günü gece saat. 23.00 sıralarında, sanığın,...Cafede oturan mağdur ... 'i kolundan tutarak dışarıya çıkardığı, aracın yanına götürüp silah doğrultarak cep telefonunu zorla alması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın yağma eylemini cafenin dışarısında gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, temel ceza belirlenirken, 5237 sayılı Yasanın 149/1-(a) ve (h) bentleri ile uygulama yap??lması gerekirken yasal koşulları oluşmadığı halde, aynı maddenin (d) bendinden de hüküm kurulmak suretiyle temel cezanın fazla tayini,2- Mağdur ...' den yağmalanan cep telefonu, sanığın Karaca Köprüsünde kolluk görevlilerince yakalandıktan sonra, bir vatandaş tarafından bulunup olay yerinde karpuz tezgahı bulunan tanık ...'a sahibi çıktığı takdirde iade edilmesi için bırakıldığı ve mağdurun telefonunu araması üzerine tanık tarafından suça konu telefonun iade edildiğinin anlaşılması karşısında, somut olayda sanığın etkin pişmanlık iradesi ile hareket etmediğinin kabulü gerekirken, “etkin pişmanlık” müessesesine yanlış anlam verilerek cezasından uygulama yeri olmayan 5237 sayılı TCK'nın 168/3. maddesi ile indirim yapılması, 3- Mağdur ...'in 24.06.2015 günü kolluktaki ifadesinde “... isimli şahıs, bu ay içerisinde işyerime gelerek hakkı olmadığı halde benden haraç niteliğinde paralar istemişti, istemiş olduğu paraları vermem üzerine beni arkadaşları ile birlikte darp edip, işyerime zarar vermişlerdi, bununla ilgili olarak ... Polis Merkezi Amirliğince 2015/1164 ve 2015/1145 sayılı suç numaralarına kayden bu şahıslar hakkında adli tahkikat yapılmıştı.” ve yargılama aşamasındaki 08.09.2015 tarihli oturumdaki ifadesinde de, “.... ... daha önce başka arkadaşıyla gelerek benden haraç istemişti bunlarla ilgili ben şikayette bulunmuştum bu konuda da ifadelerimiz alınmıştı” şeklinde beyanlarının bulunduğu görülmekle; Kanıtların birlikte değerlendirilmesi ve mükerrer yargılamalara neden olunarak hukuki hataların oluşmaması için öncelikle, mağdurun söz ettiği olay ve dosyalar araştırılarak 5271 sayılı CMK'nın 8. ve 11. maddeleri gereğince mümkünse birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde dava dosyalarının aslının ya da onaylı örneklerinin denetime olanak sağlayacak şekilde dava dosyası içerisine konulması gerektiğinin gözetilmemesi, Uygulamaya göre de; Oluş ve dosya kapsamına göre, olay günü gece saat 23.00 sıralarında, sanığın, diğer mağdur ... Çetin'i cafenin dışarısına çıkartıp silah doğrultarak cep telefonunu aldığını gören mağdur ...'in olaya müdahale etmek amacı ile yanlarına gittiğinde, sanığın, mağdur ...'e hitaben "senden istediğim parayı vereceksin ayrıca benden şikayetçi olduğun davalardan vazgeçeceksin yoksa seni öldürürüm" şeklinde tehdit ederek para istemesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın yağma kalkışma eylemini cafenin dışarısında gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, temel ceza belirlenirken, 5237 sayılı Yasanın 149/1-(a) ve (h) bentleri ile uygulama yapılması gerekirken yasal koşulları oluşmadığı halde, aynı maddenin (d) bendinden de hüküm kurulmak suretiyle temel cezanın fazla tayini, 4- Sanığın işlemiş olduğu suçlardan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; ancak 5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesi gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına, karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması nedeniyle karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına,01.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.