Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6275 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22464 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, suç eşyasını bilerek kabul etmekHÜKÜM : ...: 5237 sayılı TCK'nun 141/1, 143, 62, 63, 58/6, 53/1. maddeleri, 1 yıl 15 gün hapis cezası, ...: 5237 sayılı TCK'nun 165/1, 62/1. maddeleri, 3.500.00.TL apc Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:26.11.2008 günlü oturum tutanağındaki katip imza eksikliğinin mahallinde tamamlattırılması olanaklı kabul edilmiştir.I-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “eşit olarak” alınmasına karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yap??lmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “yargılama giderinin sanıklardan eşit olarak alınmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “Sanıklara sebebiyet verdikleri yargılama giderinin ayrı ayrı yükletilmesine” cümlesi yazılmak suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanık ... hakkında suç eşyasını kabul etme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanaklan içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Para cezasına veya tedbirlere çevrilmeme halinde gerekçe sanığın kişiliği ile ilgili ve belgelerin isabetli değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Bunun içinde sanığın kişiliği, sair halleri, suçun işleniş biçimi ve işlenmesindeki özellikler nazara alınmalıdır.Sanığın kişiliği, sair halleri dahilince sanığın sabıkasının bulunup bulunmadığı, medeni hali, işi, muhidindeki durumu, duruşmadaki tutum ve davranışları mahkemeye karşı tavrı,Bunların olup olmadıkları mahkemece belirlenip bir yargıya varılıp,Suçun işlenmesindeki özellikler ise; sanığı suç işlemeye iten sebep ve sair, kast ve yoğunluk suç işlemesinde sonraki davranışlar gözetilip, TCK'nın 50. ve 51.maddelerindeki hapsin sonucunda yaptırımlara çevrilmesi ve gerekçeye cezanın ertelenmesinde suçlunun yargılama süresinde gösterdiği pişmanlığı gözetilir. Maddede pişmanlıktan şartı getirilmiş, gerekçede pişmanlıktan söz edilmemiştir. Bu koşul suçu kabul etme ve işlendiğinden dolayı pişman olduğunu belirtme şeklinde ele alınmamalıdır. Sanığın duruşmadaki davranışları, mağdura yönelik hareketleri, zararı karşılaması, yardım etmesi gibi olay sonrası ve yargılama sürecindeki tutumu gözetilerek pişmanlık duyup duymadığı saptanmalıdır. TCK'nın 51.maddesinde cezanın ertelenmesi için pişmanlığın yanı sıra bir daha suç işlemeyeceği yönünde yargıç üzerinde olumlu etki halinde cezanın ertelemesi olumsuz etki halinde de bunun gerekçesinin gösterilmesi gerektiği, cezanın şahsilendirilmesi, 5237 sayılı TCK'nın 50 ve 51.maddelerinde öngörülen normlar olup,5271 sayılı TCK'nın 231.maddesinde yer alan hükmün açıklanmasını, kurumu ise doğurduğu sonuçlar itibariyle karma özelliğe sahiptir.1-)Suça ilişkin koşullar,a)- Yargılama sonunda mahkumiyet hükmü tesis edilmesi ve 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası,b)-Suçun Anayasanın 174.maddesinde güvenceye alınan suçlardan bulunmaması,2-) Sanığa ilişkin koşullar,a)-Sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması,b)-Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi,c)-Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışı göz önünde bulundurularak sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine ulaşılması gerekmektedir. Bu koşulların, tüm koşullar bulunması halinde mahkeme hükmün açıklanmasını geri bırakmaya karar verebilir. Görüldüğü üzere 5237 sayılı TCK'nın 50 ve 51.maddeleri ile 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesinin koşulları ve sonuçlarının aynı olmadığı, bu nedenle önce 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılma koşullarının bulunup bulunmadığı resen değerlendirilip olumsuz sonuca ulaşıldığı takdirde cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 50 ve 51.maddeleri yönünden değerlendirilmenin denetime olanak verecek biçimde ayrı ayrı yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek takdiri gerekir.Hal böyle olunca;Adli sicil kaydına göre her hangi bir mahkumiyet kararı olmayan, duruşmadaki olumlu tutum ve davranışları mahkemece saptanıp kabul ve takdir olunan, yüklenen suç dışında dosyaya yansıyan başka bir olumsuzluğu bulunmayan sanık hakkında “sanık hakkında TCK'nın 50. maddesinin uygulanması takdir edilmekle CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” denilmek suretiyle, yasal anlamda dayanakları denetime olanak verecek şekilde gösterilmeden yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'n temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.