MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, Mala zarar vermekHÜKÜM : Kısmen Mahkumiyet, Kısmen Düşme Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 3/7/2013 tarihli kenar yazısı ile Dairemize gönderilerek başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Kasıtlı suçtan hükümlülükleri bulunan sanık hakkında, 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede: 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde, katılanların işyerlerinin kapılarına ait sağlam ve muhkem asma kilitleri kırarak içeriye girip çelik kasaları kırarak hırsızlık yapması şeklinde gelişen eylemiyle ilgili 765 sayılı TCK'nın 493/1, 522, maddeleriyle 5237 sayılı Yasanın 142/1-b, 53, 116/1, 53, 151/1, 53. maddeleri uyarınca (konut dokunulmalığını bozma ve mala zarar verme suçlarıyla ilgili olarak uzlaşma koşulları da değerlendirilerek), ayrı ayrı uygulama yapılıp, her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak, lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulmuşsa da kurulan hüküm sanık yararına olduğundan ve karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Kasten işlemiş olduğu suçlar için hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53/1.maddesinin (a),(b),(c),(d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53.maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53/1.maddesinin (a),(b),(c),(d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; (c) bendinde yazılı “kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına,” cümleleri yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.