Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6236 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21695 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermek, konut dokunulmazlığını bozmak HÜKÜM : Düşme, Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: CMK.nın 156/3. maddesi gereğince sanığın kendisine savunman seçmesi halinde, baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunmanın görevinin sona ereceği gözetilerek, Av. ...'a yapılan tebliğin hukuki değerden yoksun bulunduğu, vekaletnamesi bulunan savunman Av. ...'in temyizinin süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede; I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Konut dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından sanık savunmanının temyizinin, düşme kararının gerekçesine yönelik olmadığı ve kararı temyiz etmesinde de hukuki yarar bulunmadığından; mala zarar verme suçu bakımından 5237 sayılı TCY'nın 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmolunan cezanın türü ve miktarına göre, 1412 sayılı CMUK.nın 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1. maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi gereğince sanık ... savunmanının temyiz talebinin isteme uygun olarak REDDİNE, II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Sanığın adli sicil kaydına göre tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu halde hakkında 5237 sayılı Yasanın 58/6-7.maddesi ile uygulama yapılmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Kolluk görevlileri tarafından yakalanan sanığın üst aramasında suça konu cep telefonunun ele geçirilmesi nedeniyle tam iade söz konusu değil ise de, sanığın soruşturma aşamasında çaldığı cüzdanın bulunduğu yeri göstererek iadeyi sağladığı, kovuşturma aşamasında da yakınana ait 30 TL parayı ödediğinin anlaşılması karşısında, yakınanın kısmi iadeye rıza gösterilip gösterilmediği tespit edilerek sonucuna göre 5237 sayılı TCK.nın 168. maddesiyle uygulama yapılıp yapılmayacağının gözetilmemesi, 2-Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53/1.maddesinin (a),(b),(c),(d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.