Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6154 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23384 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 6 - 2009/135502MAHKEMESİ : Fatih 6. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/11/2008NUMARASI : 2007/847 (E) ve 2008/1148 (K)SUÇ : Hırsızlık, Mala zarar verme Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığı bozma suçundan dava zamanaşımı içinde işlem yapılması; iddianamede müsaderesi istenilen adli emanete kayıtlı eşya ile ilgili olarak dava zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulması; olanaklı görüldüğünden; sanığın adli sicil kaydına göre kasıtlı suçtan tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu halde hakkında 5237 sayılı Yasanın 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılmaması; karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.Diğer temyiz itirazalrı yerinde görülmemiştir.Ancak;02.09.2007 günlü yakalama tutanağı ve dosya içeriğine göre; sanığın, yakınanın işyerinden çaldığı eşyayı araca yükleyerek olay yerinden ayrılıp araya kesinti girmesinden sonra şüphe üzerine durdurulduğu, otonun kapısı açıldığında suça konu eşyanın görüldüğü, sanığın samimi itirafta bulunarak çalmış olduğu malzemelerin yerini gösterip henüz yakınıcının başvurusu olmaksızın iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında;1-Sanık hakkında hırsızlık suçu açısından; 5237 sayılı Yasanın 168. maddesiyle uygulama yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,2-Hırsızlık suçu tamamlandığı halde, sanık hakkında kalkışma hükümlerinin uygulanması,3-Mala zarar verme suçu açısından; sanığın, 17.06.2008 günlü oturumda yakınanın zararını karşılamak isteğini belirtmesi; yakınanın duruşmaya çağrıldığı halde gelmemesi de gözetildiğinde, sanığa zararı giderme olanağı sağlanması açısından öncelikle zararın miktarı tespit edilip, ödeme yeri de belirlenerek uygun süre verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,4- Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık C.. Ö..'ın temyiz itirazı yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.