Tebliğname No : 6 - 2013/314540MAHKEMESİ : İskenderun 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/05/2013NUMARASI : 2013/84 (E) ve 2013/334 (K)SUÇ : Hırsızlık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Katılanlar M. K., E. K. ve M. Ö. ifadelerinde, “Suç tarihinde M. K.’a ait evin balkonunda oturdukları sırada köye bir aracın girdiğini, içerisinden sanık ile bir kadının indiğini, balkonun önüne gelerek, “15-20 senedir çocuğumuz olmuyor, bu yüzden adak adadık bez parçası topluyoruz, bu bezlerden etek dikeceğiz” dediklerini, eve girdiklerini, bir süre sohbet ettiklerini, katılan Ebru’ya "sen eşinden ayrılacaksın, kocan ölecek", katılan M. Ö.’a “sen de eşinden boşanacaksın”, katılan M. K.’a ise "bu evde büyü var, sizde uğursuzluk var, altın getirin büyüyü bozalım" dedikleri, bunun üzerine M. K.’ın üzerinde bulunan iki adet bileziği, bir çift küpe ve bir adet yüzüğü, katılan Ebru’nun bir çift küpe ve katılan M. Ö.’ın ise yüzük verdiğini, sanık ve yanındaki kadının bu altınların yeterli olmayacağını, çocuğun sarılık olduğu, bu nedenle altın suyuyla yıkamak gerektiği bahanesiyle komşulardan altın bulmaları gerektiğini söylemeleri üzerine, katılan M. Ö.’ın komşusu olan katılan Nazire’den 4 adet altın bilezik, M. K.’ın ise akrabası ve komşusu olan katılan Ayşe’den bir bilezik ve gerdanlık alarak eve geldiklerini, sanık tarafından yere serilmiş olan bez parçasının içerisine altınların tamamını koyduklarını, "sende başka bir emanet daha var, onu da ver" demeleri üzerine M. K.’ın üzerinde taşıdığı 1500 TL’yi çıkartarak bezin içerisine koyduğunu, sanık ve yanındaki kadının bezi bağladıklarını, M. K.’a "sen içeri git akşam ve ikindi namazını kıl" diyerek onu gönderdikten sonra Ebru ve M. Ö.’a da "siz de arkanızı dönün biz bunu çekyatın altına bırakacağız" dediklerini, her ikisi de arkasını döndükten sonra bıraktıklarını söyleyip ikiye bölünmüş soğan getirmelerini istediklerini, soğanı alıp ‘bunu uzakta bir yere atmalıyız’ dediklerini, bunun üzerine Ebru ve M. Ö. ile birlikte evden çıktıklarını, camiye gelmeden soğanı attıklarını, ‘biz köyü dolaşıp geleceğiz, siz eve gidin çay demleyin’ diyerek uzaklaştıklarını, katılan Ebru’nun eve dönerken altınların çalındığını anladığını, eve gelip sanığın oturduğu odaya girmek istediğinde kapının kilitli olduğunu ve camı kırıp içeri girdiğinde ise altınların çalındığını fark ettiğini” belirttikleri; sanığın talimat yoluyla 14.03.2013 tarihli savunmasında “ İddianamede belirtilen köye hiç gitmediğini, suçlamaları kabul etmediğini, ek savunma için süre talep ettiğini” beyan ettiği olayda;1)Katılanlar M. K., E. K.ve M. Ö.’ın diğer katılanlar Nazire ve Ayşe’den emaneten aldıkları ziynet eşyasının zilyedi konumunda olduklarının anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin üç ayrı hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde uygulama yapılması,2)Sanığın savunmasını yapmak için ek süre talep ettiği gözetilmeden yargılamaya devam edilerek, 5271 sayılı CMK’nın 226/3. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. P.. ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.