MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Hırsızlığa kalkışma, Kasten yaralama, Mala zarar vermeHÜKÜM : Beraat, düşme, Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz dilekçelerinin içeriğine göre, sanık savunmanının temyiz isteminin sanık hakkında yakınan ...'a yönelik hırsızlık ile yakınan ...'a yönelik kasten yaralamaya kalkışma suçlarından kurulan mahkumiyet ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin ise, sanık hakkında yakınan ...'a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan düşme ile yakınan ...' a yönelik geceleyin hırsızlığa kalkışma suçundan kurulan beraat, hükümlerine yönelik olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede: I- Sanık hakkında yakınan ...'a yönelik hırsızlık ve yakınan ...'a yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Kasten işlemiş olduğu suçlardan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkartılarak yerine, “Kasten işlemiş olduğu suçlardan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına,” tümcesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA;II- Sanık hakkında yakınan ...'a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan düşme ve yakınan ...'a yönelik geceleyin hırsızlığa kalkışma suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde:a-) 5560 sayılı Kanunun 6. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/4. maddesi uyarınca, sanığın yakınan Şerif Ali'ye yönelik hırsızlık eyleminin yanında işlediği mala zarar verme suçunun takibinin şikayete bağlı olmadığı düşünülmeden şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi, b-) Oluşa ve dosya kapsamına göre, olay günü gece sayılan saat 19:00 sularında ...Restoran isimli yerde oturan yakınan ...'in yanına gelen sanığın, aralarındaki konuşma esnasında masa üzerinde bulunan yakınan ...' e ait gümüş ve altın işlemeli tesbihi aldığı, yakınanın bunu farkedip tesbihini geri istediği, sanığın almadığını söylemesi üzerine orda bulunan müşterilerden tanık ...'in ve durumun iletildiği işletme sahibi olan tanık ...'ün sanığa müdahale edip görünür şekilde cebinde bulunan tesbihi alarak yakınana iade ettikleri olayda; sanığın yakınan ...'e yönelik üzerine atılı geceleyin hırsızlığa kalkışma suçundan hükümlülüğü yerine, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülüp yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.