MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak,1-Sanığın, bıçak tehdidiyle katılanın cep telefonu ve 5,00.-TL parasını alıp olay yerinden kaçtığı; durumun kolluk makamlarına ihbarı üzerine, kolluk görevlilerinin olay yerine gelerek katılan ve tanıkla görüştükten sonra verilen eşgal bilgileri doğrultusunda kaçış istikametinde yapılan çalışmalar sırasında, sanığın bir evin önünde duvara yaslanmış vaziyette uyur halde görülmesi üzerine, uyandırılıp üst yoklaması yapıldığında hırka şeklindeki kazağının sol cebinde telefon olduğunun anlaşılması üzerine, sanıktan telefonu çıkarması istendiği, sanığın cep telefonunu çıkardığında telefonun katılanın belirtmiş olduğu gibi deri kılıf içerisinde olduğunun görülmesi üzerine, sanığa telefonun kime ait olduğu sorulduğunda sanığın telefonun kendisine ait olduğunu beyan ettiği, ancak telefonu açması istendiğinde açamaması üzerine konu hakkında bilgisi sorulduğunda sanığın, katılanın cep telefonu ve 5.-TL parasını alıp kaçtığını beyan ederek üst aramasında bulunması muhakkak olan 5.-TL parayı da çıkarıp kolluk görevlilerine teslim ettiğinin anlaşılması karşısında; somut olayda koşulları bulunmadığı halde, TCK'nın 168.maddesiyle uygulama yapılması,2-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/312 Esas ve 2011/144 Karar sayılı ilamında aynı suçtan hükmolunan 3.000 TL adli para cezası ile birlikte 80,00 TL adli para cezasının da bulunduğu gözetilmeden, yalnızca 3.000 TL adli para cezasının tekerrüre esas alınması,3-TCK'nın 53.maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, bu hususun yeniden değerlendirilmesi lüzumu,Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı, katılan ... ... vekili ile sanık ... ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.